Donanım, Eskiler, Kişisel

Nedir Benim Bu Tarihim – 1

03.03.2008

Hacı şimdi şu bahsettiğim Grafik müzik olaylarına deyinelim. Herkesin olduğu gibi bizim de bir geçmişimiz var ve bence bilgisayar aleminin en güzel zamanına tanıklık ettim. Neden en güzel zamanlar? Çünkü elimden Commodore 64, Amiga ve PC geçti. Amstrad, Atari gibi makineleri de ucundan kıyısından gördüm ve bu dediğim makineleri en yoğun oldukları zamanlarda kullandım.

Aslında ilkokul çağındayken bir Commodore 64 alma olayına girmişti babam. Teyzemin kocası yani eniştem'in kardeşi satmayı düşünüyordu. Alalım bir deniyelim bakalım dedi babam kurduk eve. C64'ün bizde kaldığı 1 hafta boyunca gün 24 saat ben 10 saat C64'ün başında kalınca haliyle almaktan vazgeçtiler. Bir zaman sonra böyle üzerinde 4 tane ufak kolu olan bir makine aldık. Tamamen oyun makinesiydi ve o 4 kolu beyle aşağıya çektinmi oyun değiştiriodu özelliklerine giriodu falan filan. Kısa sayılabilecek bir süre sonunda haşin oyun oynama kabiliyetim sayesinde makinenin yanında verilen iki joystick'i de kırdım ve yeni bir bekleyiş içerisine girdim. Şu Commodore 64 alınmalıydı artık :)

Yalnız bumakinede bir Spider Man oyunu vardı ki ben hastasıydım o oyunun. Beyle ağ atarakten binaların en tepesine ulaşmaya çalışıodun ki ben zamanında Örümcek Adam çizgi romanlarının hemen hepsini okumuş olmama rağmen bu oyundaki karakterin örümcek adam olduğunu 1 ay kadar bir sürede anlamıştım (anlayın işte görüntü kalitesini). Bu arada babam da bu makinedeki buz hokeyi oyununun hastasıydı. 3'e 3 olan bu buz hokeyini oynarken joystick'in aşınmasına bir nebze de olsa yardım ettiği kanısındayım.

"Oyun falan nereye kadar kardeşim!" yakarışları içerisinde ancak Ortaokul 2. sınıfta bir Commodore 64 alma şansım oldu ki Krokiller'i da orta 2. sınıfta ilk defa tanıdığımı da belirtmem lazım ;) Yani ortama makine ile beraber daldık ama bu bir sonraki yazı dizisinde değineceğimiz bir olay. Bütün her şeyi açıklıyacam buradan aha yazıyorum şuraya. Nereye yazıyorum? buraya yazıyorum!

Eskiler, Kişisel, Komik, Oyun, Resim

Teknik Yazalım : Marvel Vs. Street Fighter

02.03.2008

1990 yıllarında Arcade olayıyla ilgilenmiş tüm nesil gibi ben de "Horyuken'ci, Aduuket'ci nesil" olarak adlandırılan dönemdenim. Arcade olayı yüzünden en okkalı dayaklarımı bile yediğimi sizlerden saklamamıştım ama bir Shinobi, bir Final Fight, bir Street Fighter olsun değerdi her türlü tokata be! :)

Bizim zamanımızda Horyuken çekmeyi bilmeyenler adamdan sayılmıyordu. Street Fighter ile Türkçe'ye yerleşmiş şu sözcükleri açıklamak boynumun borcudur sayın okuyucular. Unutmadan belirtelim aşağıdaki hareketler Street Figter 2.5 oyunu dikkate alınarak yazılmıştır. 

Horyuken : Asıl adı "Dragon Punch" olan bu hareket beyle yumrukla havalara uçmak şeklinde gözlemlenir. Aslen tam olarak ne söylendiği bilinmemektedir lakin çeşitli rivayetler dolaşmaktadır. "How Are You Ken?" kendiği söylenir lakin Ryu karakterinin böyle dediğini varsayarsak Ken karakterini "how are you ken?" demesi kadar saçma bir şey olabilir mi? İnternette dendiğine göre "Shoryuken" deniyor bu esnada.

Aduuket : "Büyü Atmak" olarak bilinen bu hareket ile Ryu, Ken, Guile, Sagat gibi karakterler ellerinden Dhalsim karakteri ise ağzından çıkartmak suretiyle rakibe zarar verilir. Üzerinden atlamak veya istk dahilinde korunmak kaçış yollarıdır. http://www.hadouken.com/

Tak Tak Buruket : "Fantastik" olarak sıkça karşımıza çıkan bu hareket de kişiye döne döne tekme atmak suretiyle seri bir şekilde vurulur. Doğru kullanıldığı zaman adam bayıltılır dayak üstüne dayak atılır.

Garek Guuu : Guile karakterinin "Sonic Boom" olarak bilinen büyü hareketi. Daha önce bahsettiğimiz büyünün guile tarafından özümsenmesi diyebiliriz.

Minik Çan Lii : Chun-Li karakterinin Tak Tak Buruket hareketini kafası yere bakacak şekilde yaptığı harekettir ki üzerinde en çok dil dökülen hareketlerden biridir. "Minik Chun-Li" nin yanı sıra "Minik Naci" denmesi beni benden alır :)

Guk Guik : E. Honda karakterinin (E. Edmond'dur C64'cüler bilir ;) kafa atma olayına getirdiği yeni bakış açısıdır. Halk arasında "Nesquick" de denir.

Taygır Aparkat : İşte en anlaşılabilir hareket! Sagat'ın özellikle Street Fighter 2'de kullanılamaz adam pozisyonundayken eşşekler gibi enerji aldığı harekettir."Tiger Aparcut" veya buna benzer biz şekilde yazılır.

Hua Hua Hua!... veya Yep Yep Yep!... : İlki Honda ikincisi ise Chun-Li karakterinin karşısındaki kişiyi tekme tokat içinde bıraktıkları seri hareketleridir.

Yogaaa Faayır! : Dhalsim karakterinin büyü yani ağzıyla ateş atarken sarfettiği cümledir. Beyle alevi etrafında büyük bir yoğunlukla çıkartmışsa "Yoga Flame" der ki anlarsın neden dediğini :)

Bunların dışında herhangi bir ses çıkarmadan  işini sessiz sedasız halleden Vega, Blanka gibi karakterler vardır. Blanka Elektrik verirken TEDAAAŞ! diye bağırmaz mesela saygılıdır işini yapar gider.

Bu arada karakterlerin tam adlarını biliyor muydunuz ha? :

Balrog Fabio La Cerda
Mike Bison
Carlos Blanka
Cammy White
Chun-Li Xiang
Dr. Dhalsim
Ken Masters
Ryu Hoshi
Victor Sagat
Thunder Hawk

Bu bilgiler nerede işimize yarayacak demeyin bu hayatta hiç bir şey belli olmaz. Böylece aklınızda en ufak bir soru kalmadı :)

Donanım, Eskiler, Kişisel, Oyun

Oyun Manyağıydım

01.03.2008

Evet eskilerden bir parodi daha Commodore 64 oyun listem. Yalnız iyi walla üşenmemiş yazmışım bu kadar şeyi :)

3 Nisan 1993 Tarihine Ait Oyun (ve program) Listesi:
Not: düzeltmeler yanlardaki parantezlerdedir. (16 Nisan 1997)

1) Tai Box – box
2) Dechatlon – Olimpiyat
3) Bionic Commando – Savaş
4) River Raid – Uçak Savaşı
5) Storm Lord – Macera (Platform)
6) Keloğlan – Adventure
7) Süper Slap fight – Shoot’em Up
8) Strike Here – Simulasyon
9) Rocky Horror P.S. – Macera
10) Samurai Trilogy – Dövüş
11) Supre Macy – Adventure (Strateji)
12) İkari Varriors – Macera (Shoot’em Up)
13) Bouble Bouble - Platform
14) Ghost Busters – Macera
15) Pit Stop – Araba Yarışı
16) Pit Stop II – Araba Yarışı
17) Robocop – Macera (Arcade)
18) Robocop 3 – Macera (Platform)
19) Hercules II – Dövüş
20) Winter Games – Olimpiyat
21) 1943 – Shoot’em Up
22) Highlander II – Dövüş
23) Tetris – Zeka
24) Death Races – Araba Yarışı
25) Shoot’em Up Con. – Oyun Yapma Programı
26) Paper Boy – Macera
27) Robin Hood Super – Macera (Platform)
28) Silk Worm – Shoot’em Up
29) Ninja turtles – Film Oyunu (Arcade)
30) Aztec Challenge – Macera
31) Turrican II – Platform (Shoot’em Right – Platform)
32) Emilyn Hughes Soccer – Futbol (Sanırım Commodore’da en çok oynadığım oyundur.)
33) No Mercy – Simulasyon ( Sim - Savaş)
34) Robot Monsters – Macera
35) Moto Cross – Motor Yarışı
36) Pool Billard – Bilardo
37) Wacky Darts – Dart Oyunu
38) Piano – Müzik Programı
39) Motor Mania – Araba Yarışı
40) Usagi Yoshimbo – Platform (Bence 64’teki en güzel grafikli platformdur. Ayrıca en zevkli)
41) Last Fight – Dövüş
42) Giana Sisters – Macera (Platform)
43) Great Escape – Zeka, Beceri
44) Rambo III – Macera
45) Popeye - Platform
46) Art Studio - Çizim Programı
47) Strip Poker – Poker
48) Wizball – Shoot’em Up
49) Ninja Scooter – Platform
50) Combat School – Eğitim (Karışık)
51) Yie are Kung Fu – Karate
52) Fist II – Karate, Macera (Karate, Platform)
53) Italia 90 – Futbol
54) Kick Off 2 – Futbol
55) Shadow Dancer – Ninja, Macera (Platform)
56) Moonwalker – Film Oyunu (Arcade)
57) Blood Money – Shoot’em Up
58) Total Recall – Fil Oyunu (Arcade, Platform)
59) The Games Summer Edition – Olimpiyat
60) Air Borne Ranger – Komando, Strateji
61) Creatures II – Zeka, Platform
62)  Hudson Hawk – Platform
63) Wacky Races- Macera, Platform
64) Chuck Rock – Platform
65) Blues Brothers – Platform
66) The Last Ninja III – Zeka, Macera
67) Pit fighter – Dövüş
68) Fighter Bomber – Uçak Simulasyon
69) Street Fighter II – Dövüş
70) Ninja Turtles II – Film Oyunu (Arcade)
71) Golden Axe – Macera (Arcade, Macera)
72) M.Y.T.H. – Platform
73) Ninja Sprit – Ninja Savaşı (Platform)
74) Double Dragon III – Macera, Dövüş
75) Indy 4 (Fate Of Atlantis) – Macera
76) Strider – Macera (Platform)
77) Shadow Warriors – Ninja macera (Platform)
78) Flimbo’s Quest – Platform
79) Robocop III – Film Oyunu (Arcade)
80) Tilt – Tilt
81)  Basketball – Basketbol
82) Leader Golf – Golf
83) Outrun – araba Yarışı
84) Splat – Beceri
85) Fast Break – Basketbol
86) Equelaizer -  Platfor
87) Staraquack – Shoot’em Up
88) On Field A.F. – Amerikan Futbolu
89) Captain America – Zeka (Zeka, Macera)
90) Rampage – Kırıcı Tim
91) Platoon – Macera (Macera, Platform)
92) League Challenge – Futbol Menejerlik
93) Micro Pros Soccer – Futbol
94) One Player – American güreşi
95) Two Player – American Güreşi
96) International Karate – Karate (Dövüş)
97) International Karate II – Karate (Dövüş)
98) Commando – Macera (Macera, Platform)
99) Fernandez Must Die – Komando (Macera)
100) Scout – Platform
101) Black Lamp – Platform
102) A.T.F. – Uçak Simulasyonu
103) Northstar – Platform
104) Tiger Heli – Shoot’em Up
105) Terramex – Zeka, Platform
106) Bone Cruncher – Zeka (Zeka, Macera)
107) Black Jack – 21 (iskambil)
108) Takvim – Takvim
109) Moondust – Zeka
110) Snoopy – Platform
111) Satranç – Satranç
112) Cabal – Komando (Savaş, simulasyon)
113) Lemmings – Zeka
114) American Football – Malum
115) Soccer Challenge – Futbol Yetiştiriciliği
116) S.W.A.T – Platform
117) Gameboy Tetris – Tetris
118) Grand Prix – Araba Simulasyon
119) Krackout – Zeka, Beceri
120) Grand Prix 500 c.c. – Motor Yarışı
121) Volleyball – voleybol
122) Ugh! – Macera (Beceri, Macera)
123) Iron Horse – Kovboy (Savaş, Macera)
124) Lethal – Hugo (Platform)
125) Rimrunner – Robot, Savaş (Platform)
126) Smile’s Mine – Zeka, Beceri
127) Moon Shadow – Macera
128) Ballon Raid – Avcılık (Shoot’em Up)
129) Revenge Of Doh – Zeka, Beceri
130) Persian Gulf – Strateji
131) Fire Galaxi – Shoot’em Up
132) Pacland – Platform
133) Flying Shark II – Shoot’em Up
134) Rolling Thunder – Platform
135) Exolon – Platform
136) Deflector – Zeka
137) Donald Duck – Macera
138) Mythel 1 P2 – Adventure
139) Spider Man – Adventure
140) Aufvinter Monty – Adventure
141) Space Walk – Macera
142) Tobruk – Strateji
143) Spy vs. Spy – Zeka (Zeka, Beceri)
144) Savage I – Macera (Platform)
145) Saboteur – Zeka, Beceri (Zeka, Beceri, Platform)
146) Bomb Jack II – Zeka
147) R.I.S.K. – Shoot’em Up
148) Rick Dangerous – Macera (Platform)
149) Batman – Macera (Platform)
150) 1942 – Shoot’em Up
151) Thunder Cats – Macera (Platform)
152) JailBreak – Polis (Shoot’em Right, Macera)
153) Pacman – Zeka, Beceri
154) T.A.N.K. – Zeka
155) Scorpion II – Shoot’em Up (Shoot’em right)
156) Monopoly – Oyun Oyunu
157) Terminator – Arcade
158) Yie Are Kung Fu II – Dövüş
159) Impoosible Mission – Zeka
160) Horce Race Game – At Yarışı
161) One on One – Basketbol
162) Tom & Jerry – Platform
163) Mountain Biker – Bisiklet Yarışı
164) Kane II – Karışık
165) Red Heat – Arcade
166) Mean City – Macera
167) Magic Johnson – Basketbol
168) Super Snake – Beceri
169) Bushido – Macera
170) Super Cup – Futbol
171) Aracnaphobia – Arcade
172) Battle Ships – Amiral Battı
173) Boulder Dash V – Zeka
174) Black Panther – Karate
175) Clip Board Golf – Golf
176) Defender of The Earth – Platform
177) Defender Of the Crown – Strateji
178) Davis tilt – Tilt
179) Exploding Fist – Dövüş
180) Elite Squad – Zeka
181) England Champ. Soccer – Futbol
182) Express Raider – Dövüş
183) Fighter Pilot – Simulasyon
184) Final Blow – Box
185) Final Fight – Arcade
186) Fire & Forget II – Simulasyon
187) Hero’s Quest – Icon Adventure
188) He-Man – Macera
189) Iron Lord – Strateji
190) Lotus E’sprit – Araba Yarışı
191) Knight Games – Sovalye savaş
192) Manchester United – Futbol
193) Match Point – Tenis
194) Midnight Resistance – Platform
195) Mondio Manchester – Futbol
196) New Crazy Cars – Araba Yarışı
197) Ninja Warriors – Ninja, Savaş
198) North & South – Strateji
199) Ninja turtles World Tour – Macera
200) Pang – Arcade
201) Pool Billard – Bilardo
202) Road Runner – Macera
203) R-TYPE – Shoot’em Right
204) Summer Games – Olimpiyat
205) Sim City – Adventure
206) Street Fighter – Dövüş
207) Silk Worm IV – Shoot’em Up
208) Super Mario Bros – Platform
209) Super Soccer – Futbol
210) Shangai Warriors – Dövüş
211) Terminator II – Arcade
212) World of Soccer – Futbol
213) World Games – Olimpiyat
214) 3D Football – Futbol
215) 3 top Bilardo – Bilardo
216) Dragon Breed – Shoot’em Right
217) Shadow Of The Beast – Macera
218) Saint Dragon – Shoot’em Right
219) P.P. Hammer – Platform
220) Rainbow Island – Platform

Programlama

Teknik Yazalım : Java Vs C#

01.03.2008

Biraz da teknik yazı yazalım. Java ve C# dillerinden ikisini de kullanmış biri olaraktan yazalım buraya ufak tefek bir şeyler. Şimdi C# dili gerçekten gayet güzel geliştirilmiş bir dil ve kendinden önceki diller olan Java olsun C++ olsun hepsinin en kral yönlerini almış koymuş içine. Java'da C# çıktığından bu yana boş durmuyor ve gayet güzel geliştirmeler yapıyor.

Şimdi bu iki dilin yapısal olarak üstün, aşağı yanları mevcut fakat öyle aman aman diyecek bir fark yok aralarında. Zaten ileriki sürümleri ile beraber iki dil de birbirinin en iyi özelliklerini katacaklar bünyelerine bu yüzden bu iki dili karşılaştırırken asıl olarak çalıştıkları platformlara bakmak lazım. C# Dotnet Framework ortamını, Java ise dil ile aynı ada sahip Java ortamını kullanıyor. Hız bakımından da (küçük çaplı projeler için konuşuyorum) çok bir farkı yok iki ortamın da. Lakin Java'da tanık olduğum Zend Studio (PHP Editörü - IDE'si) , Borland JBuilder 2005 (Java IDE'si) gibi kapsamlı programlar Java dili ile yazılmış ve benim gayet sık kullandığım, performansından memnun olduğum programlar. Dotnet ile yapılmış böyle bir proje göremedim henüz ama gören kişiler gayet iyi olduğunu söylüyorlar (Daha doğrusu tanıdıklarım genelde geliştiren kişiler).

Geliştirme ortamı açısından dotnet ile beraber Visual Studio .NET genelde beraber anılır. Java'da ise kullanıcılar kendi istedikleri programı seçerler. Bence Borland JBuilder 2005 Visual Studio'yu rahat rahat yakalamış durumda. Tavsiye ederim yani :)

Bu iki dilin arasındaki bence en önemli fark verilen destek. Açıkçası bana göre Java'ya biraz daha profesyonel bir destek veriliyor ve geliştirilen tool'lar falan hep profesyonel seviyesinde. Yani Java kullanacak olan kişinin işi orta düzeyin üzerinde bilmesi gerekiyor. Dotnet ise arkasında Microsoft olduğundan dolayı neredeyse developer'lardan çok son kullanıcıya yönelik destek veriyor. Yani öğrenmesi ve adapte olması Java'dan daha kolay bir dil.

Sonuç olarak yapılacak olan projelerde "bu dotnet olur Java olmaz" veya tersi bir tabir kullanılmaz. Tamamen tercihleriniz doğrultusunda bu işe bulaşabilirsiniz. Yalnız Java'nın daha profesyonellere yönelik olduğunu aklınızdan çıkarmayın.  Bazı basit olayları bile daha profesyonel yazılardan okuyacağınız için öğrenmeniz zaman alabilir :)

Benden şimdilik bu kadar.

Eskiler, Fotoğraf, Kişisel, Resim

İzmir Ender

19.02.2008

Ulan şu Goblins ailesi olarak İzmir'e gelişimiz ne makaraydı ne eğlenceydi bee! Deli gibi özlüyorum walla o günleri. Sözde demo için çizim falan yapcaktık ama paso pizza yedik anasını satayım :) Fil Pizza evimiz Ender liderimiz olmuştu :) Sevgiler saygılar işte fotoğraflar.

Not : Fotoğraflardan biri Ender biraderimin zamanında web sayfası olan "Compu's Place" e ait olan ve Krokiller'ın yapmış olduğu bir logo çalışması.

 


Eskiler, Oyun, Resim

Mortal Kombat 2 – Amiga

18.02.2008

Hacı bu AMIGA'daki "Mortal Kombat 2" gibi oyun bilmem ben amiga zamanından. 4 Disketlik bu harika oyun tam da Arcade salonlarına geldiği dönem bizim elimizdeydi ve hatta Arcade'e gelmeden önce Krokiller'in 2.5 Mbyte'lık Amiga'sında kastırıyorduk (o zamanlar benim Amiga yoktu daha). Kroki'nin Sega Master System'den kalma joypad'i ne hikmetse Amiga'ya uyuyodu ve MK2 de 2 tuş destekliyordu. Benim de C64 zamanında aldığım Python Joystick'in 2 tuşlu olduğunu hesaba katarsak nasıl bir zevk ilen oynandığına dari bir sonuç elde edebiliriz sanırım.

Aslında Krokiller'da işin en iyi tarafı 1 Mbyte RAM'de adam bir fatality yaptığı zaman disket üstüne disket isterken Kroki'deki 2.5 Mbye RAM'dan dolayı oyun ilk yüklenirken ne kadar disket istiyecekse istiyor ondan sonra veriyor RAM'den veriyor RAM'den hastası ediyor çevresindekileri :)

Yalnız MK2 Amiga oyunu olduğuna inanılmayacak kadar iyi bir oynanabilirliğe sahipti ki sonuçta oyunun yapımcısı Midway firması Amiga için bu kadar kasmasa da satardı bu oyunu çünkü deli gibi tanınıyordu ama canım Midway öyle mi yaptı? Tabii ki hayır! en güzel kodlarla hem muhteşem grafik hem de muhteşem oynanabilirliği sundu bizlere.

Ben kendi 1 Mbyte'lık Amiga'mda genelde Reptile'ı seçerdim çünkü Fatality olayında ek disket istemiyordu Reptile. Zaten bir Fatality'sinin disketlik bir tarafı yoktu. Görünmez olup adamı ortadan kesiverdiği için görünmeyen adamın sprite'larını yüklemiyordu haliyle :) Diğer Fatality'de ki benim en sevdiğim ölümlerden biri idi, adamın kafasını bir zıplama mesafesinden diliyle alıverirdi mideye. İşte bu Fatality de disket istemiyordu bu yüzden severdim keratayı.

Oyunun en dertli elemanıysa Shang Tsung isimli şahsiyetti çünkü mna kodumun herifinin diğer karakterlere dönüşebilme yeteneği vardı ve her değişimden sonra yeni disket istiyordu :)

MK2'yi güzel yapan şeylerden biri de konusunun iyi olmasıydı. Bir oyunu oynarken neden oynadığınızı ne yaptığınızı bileceksiniz kardeşim. Mortal Kombat 1'den devam eden konuyu gayet güzel işlemişlerdi ve hatta Sonya'nın Kano'nun esir alınması falan oyuna zevk katıyordu. Açık onuşmak gerekirse resmen büyüleyici bir konusu vardı MK 2'nin. 3 ve sonrasında bozdular içine ettiler konunun.

Ayrıca bu konunun yanı sıra oyunun içine gizlenmiş karakterler, mekanlar falan derken uzunca bir süre oyun ile alakalı olmanı sağlıyordu. Mesela oyunun sonunda sana şifreler veriyordu bu şifrelerin harflerinden anlamlı cümleler çıkarıyordun ve bazı şeyleri nasıl yapacağını öğreniyordun. Arkadaşlar arasında uzun süre muhabbet etmişizdir bu konular hakkında.

Sanırım MK2 en çeşitli platforma çıkan oyundur. Bildiğim tüm makinelerde Amiga, PC, Arcade, SNES olan bir oyundu ve işin güzel tarafı Fatality hareketini birinde nasıl yapıyorsan diğerinde de aynı şekilde yapıyordun (Amiga'daki tuş olayının azlığından dolayı tuş kombinasyonları biraz farklı oluyordu) O dönem PC sahibi olan Başar ve Barış kardeşlerde oyunun PC versionunda (Arcade'in aynısıydı) yok "ormanda ağaçlar konuşunca aparkat vuracaksın" yok "sonya'yı şöyle kurtarıyorsun" gibi oyun hakkında çıkmış çeşitli hurafelerin gerçek olup olmadığını test ediyorduk. Barış'ların yaklaşık 1.5 metre boyunda olan iki tane kolon'undan çıkan Come Here!, Hayt! Huyt! sesleri ile oyunu oynamak da ayrı bir zevkti. PC'nin yanında bir Amiga ve onun akabinde de Atari makinesi olduğu için her türlü makinede o kolonlar ile ses almak ayrı bir zevk oluyordu :)

İşte MK2 böyle bir oyundu. Hakkında daha bir sürü şey yazılabilecek tarihte az oyun vardır. Eğer bu oyunu oynamadıysanız önce Mortal Kombat 1'i ve bu hikayenin devamı olarak Mortal Kombat 2'yi oynamanızı kesinlikle tavsiye ederim.

Eskiler, Kişisel, Resim

Goblins

18.02.2008

İşte sonunda benim üşengeç biraderim Krokiller Goblins zamanlarını en iyi anlatacak resimleri göndermeyi başardı. E ben de bunları hemen akabinde sizlerle paylaşmak istedim tabii ki. Aşağıda bu resimlerin birer kopyalarını görmeniz mümkün ama unutmayınız bu resimleri izinsiz dağıtmak suç sayılmaktadır. Eğer ki böyle bir şey yaptığınızı görürsem veya duyarsam aramızda şöyle bir diyalog geçebilir :

Ebola-X    :  Abi bizim resimleri yayınlamışsın sitende?
Hayın Kişi  :  Evet Abi oldu öyle bir yanlışım affet beni.
Ebola-X    : Seni Kınıyorum ve Sana Laflar Hazırladım!
Hayın Kişi  :  Abi yapma bokunu yiyim!
Ebola-X    : Show me Love!

Hadi Kolay Gelsin

Eskiler, Kitap, Programlama, Resim

Kitaptan Öğrenme Olayı

15.02.2008

Şahsi görüşümdür ki  bu bilgisayar aleminde konu bir şeyi kitabından öğrenme olayı olunca insanlar ikiye ayrılıyor. Yapanlar veya yapamayanlar. Sanırım bilgisayar'ın temelindeki 1 ve 0 mantığı doğrudan işin bu kısmını da etkiliyor :) Şimdiye kadar kimi tanıdıysam ya bilgisayar kitaplarını okumayı seviyordu veya konunun tam bir düşmanıydı "ben internetten öğrenirim" şeklinde şiddetli bir savunmaya geçiyordu.

Ben şimdiye kadar bilgisayarda grafik ve müzik konuları dışında (ki bunlar programlama oluyor) ne öğrendiysem işin kitabından öğrendim. Aslında örneğin bir PHP konusunu kafama taktığım anda gider hemen bir PHP Kitabı alırım (ve özellikle ALFA yayınlarını tercih ederim. Dizgisine, şekline şemaline alıştım artık en büyük sevme nedenim bu. Alfa Yayınları! Sizin için en iyisi!) Öncelikle roman okur gibi hiç bir uygulama yapmadan okurum kitabı ve işte seven ile sevmeyenin en iyi ayrıldığı nokta! Ben kitabın teorik kısımlarını, PHP tarihçesini, nerede kullanıldığını falan filan her yerini okurum! İşte bir çok kişi işin bu kısmını sevmiyor ama bana göre bir şeyi öğreneceksen tam olarak öğreneceksin. Mesela PHP'nin ilk zamanlarda Personal Home Page anlamına geldiğini öyle herkes bilmez :) Daha Sonra PHP Hypertext Preprocessor olarak adlandırıldı (GNU : Gnu is Not Unix gibin).

İkinci aşamada kitapta okuduğum yerin üzerinden bilgisayarın başında uygulayarak ve hızlı bir şekilde (bu sefer teorik yok) kitabı bir daha okurum. Bu işlemlerin sonunda halen dili öğrenemediysem ya salaklaşmışımdır (şimdiye kadar olmadı çünkü), ya kitap boktandır ya da bu dili öğrenmesi hakkaten yükten başka bir şey değildir :) Yalnız bu işlemleri yapabilirsem dediğime dikkat edin çünkü C++ konusunda bu işlemleri akıl sağlığımı koruyarak tamamlayamadım bir türlü. Kafada tutmanız gereken o kadar çok şey varki belli bir yerden sonra "Ulan bu ne bee!" diyorsunuz. Oysa C# olsun Java olsun öyle mi hiç canlarım benim. Ben bir dili kullandığım kadarından ziyade tam olarak öğrenmek istediğim için geliyor bunlar hep başıma :)

Bu işlemlerin başında belirttiğim gibi işe kitap ile başlarım fakat kitaptan sonra bitirmem tabii ki. Artık programlama dili veya program her neyse onun temel bilgisine sahibimdir. Bundan sonra internette döküman avı başlar. PDF veya CHM formatında ne kadar döküman varsa indiririm (yaşasın Emule :) onun dışında çeşitli sayfalarda yararlı bilgiler varsa bunları da sayfa sayfa çeker koyarım bir köşeye.

Tüm bunların dışında kitap yazmış arkadaşlarım da vardır. "Atılım Çetin - Bilgisayar Grafikleri" buna en güzel örnek değil midir sayın okuyucular? Ayrıyeten ekteki resimlerdeki kitapları okuyarak bilgi konusunda doruğa ulaşmanız da pek mümkün görünmektedir.

Çizgi Roman, Eskiler, Kişisel, Kitap

Çizgi Roman

02.02.2008

Ulen ne zamandır bir boşluk bulup şu çizgi roman konusunu yazamadım. Uzun zamandan sonra böyle çalışınca afalladım açıkçası :) İşyerine "Dead Can Dance" grubunun full albümlerini getirdim bütün gün takılıyoruz :)

Ne diyorduk bu çizgi roman olayı... Ben çizgi roman kültürünün Türkiye'de yerleşmeye başladığı zamanları bilirim ve her konuda olduğu gibi o zamanları daha bir severim. Marvel Comics firması Amerika ellerinde o Örümcek Adam benim bu Kaptan Amerika senin şeklinde coşarken Türkiye'ye ne yazıkki bu çizgi romanlardan yalnızca bazıları gelmekteydi. Örneğin 10 tane kadar bulunan Örümcek Adam serilerinden yalnızca Amazing Spider Man serisi geliyordu diye hatırlıyorum. Ayrıca Amerika'da 1. sınıf kağıda renkli olarak basılan çizgiroman'lar TR'de renksiz ve sıradan bir kağıda basılıyordu yalnız ben bu sıradan halini şu anki haline tercih ederim.

Türkiye'de çizgi roman olayı 3'e ayrılmıştı diyebiliriz. benim favorim olan Marvel Comics yayınları, DC Comics yayınları (Batman, Superman...) ve klasik Texas Tommiks :) Ben Marvel'in tarzını ve kahramanlarını daha çok sevdiğim için diğerlerine pek bulaşmadım açıkçası ama elime geçtikçe de okudum yani. Mandrake falan vardı mesela Apdullah vardı kankası :)

Daha okumayı öğrenmeden önce Teyzemin Oğlu'na ait olan Örümcek Adam Cilt #3 geçmişti elime. Örümcek Adam çizgi romanını 2 tip halinde bulabilirdiniz o zamanlar. Süper Seri ve Normal Cilt olaraktan. Normal Cilt 15 günde bir yayınlanırdı ve Süper Seri'ler 2 adet normal cildin birleştirilmesinden ibaretti (haliyle ayda bir yayınlanırdı). Ayrıca bu ciltlerin çıkış tarihleri de farklıydı. Yani süper cilt 5. sayıdayken normal cilrt 15. sayıda falandı. Daha sonraları Mega Seri şeklinde 2 adet süper seri birleştirdiler falan ama bu ellerinde kalmış olan çizgi romanları satma tekniğinden başka bir şey değildi ve artık o dönemin sonuna yaklaşılmıştı.

Tek derdim onca zaman Örümcek Adam okuduğum halde bir türlü ilk sayısını okuyamamış olmamdır. Bir gazetenin verdiği yeni dönem renkli Örümcek Adam'lardan biriktirdiğim dönem okudum ama o eski cildi hiç bulamadım. En fazla 2. sayısını okuyabildim.

O zamanlarda Marvel Comics'in Türkiye'deki yayın hakları "Alfa Yayınları"na aitti ve sanırım bu Alfa bugünkü Bilgisayar Kitapları ile ün yapmış alfa Yayınları ile aynı Alfa :) Adamlar gayet güzel iş çıkardılar ve Çizgi roman dünyasında tanınmış ne kadar kahraman varsa hepsini getirdiler. Bunlar arasından Kaptan Amerika, Hulk, Thor, ROM, Silver Surfer, Demir Adam, Fantastik Dörtlü, Punisher, Conan, Kaptan Marvel... sayılabilir ve hemen hepsinin o dönemde yayınlanan bütün sayılarını okumaya özen göstermişimdir :)

Dedim ya daha okumayı sökmeden resimlerine bakmak olsun, gece yattığım zaman anneme okutmak olsun çizgi roman olayına girmiştim bir şekilde. Teyzemin oğlu Deniz de hastası olduğu için bizim de süper güçlerimizin olduğunu düşünemiz gayet normaldi ve çocukluğumuzda sıklıkla süper kahraman olduğumuzu hayal etmemiz kaçınılmazdı :) Bu arada okumayı öğrendikten sonra kendim çizgi romanlara verdiğim için deli gibi okuyordum ve ilkokulda da okuma birincisi olmuşluğum vardır bu sayede :)

Örümcek Adam'ın halen aklıma gelen ve beni gerçekten etkileyen sayıları da vardır hani. Mesela Çakal isimli karakterin Gwen Stacy'nin robotunu uyaptığı ve bir kaç cilt süren seri, Yılan kafalı yaratıklarla olan ve Örümcek Adam'ın zamanda geriye Kral Kull zamanına gittiği hikaye falan bir sonraki ay devamının çıkmasını sabırsızlıkla beklediğim hikayelerdendir.

Örümcek Adam'ın bazı sayılarında Prens Namor'un hikayeleri vardı ki ben bu kısımları hiç sevmezdim. Ulen ben Örümcek Adam okumak için almışım bana ne Namor'dan? Ama yapacak bir işimiz olmadığı için o kısımları da okurduk tabi doyasıya :)

Belirtmiş olduğum gibi Marvel'a ait olan diğer karakterler de Türkiye'de yayınlandı fakat hiç biri Örümcek Adam gibi ünlenmedi. 10-20 tane kadar cilt çıktıktan sonra olayları bitti. Yalnız bir tanesi daha Örümcek Adam kadar dayandı ki bu Ati'nin hastası olduğu Conan'dan başkası değildir. Elime geçtiği sürece okuduğum fakat sürekli bir takip olayına girişmediğim bir çizgi romandır Conan. Adamın süper güçleri bile yoktu yani nesini takip edecektim :)

Örümcek Adam'dan aklıma gelen önemli bir hadise de sanırım arada sırada Türkiye'ye gelen orijinal çizimlerin bozuk olmasından dolayı yayınlanan çizimlerin çok amatör ellerden çıkması idi ve arkadaşlar arasında buna "türk çizmiş" diyorduk. Elin Amerikalısının onca güzel çiziminden sonra bu çizimler pek kesmiyordu açıkçası. Aslına bakarsanız bunları ucuz olsun diye tamamen TR'deki çizerlerin uydurup çizdiğini de düşünmüyor değilim ve şu anda bu fikir bana çok olası geldi :)

Öyle veya böyle yakın zamana kadar özeliikle sahafların da yardımıyla aldığım Örümcek Adam kitaplarını okudum yalayıp yuttum ve yeni çıkan hikayelerle de pek ilgilenmiyorum açıkçası. Yalnız el emeği göz nuru biriktirdiğim kitapları annemin eşe dosta vermiş olması da beni ayrıca yaraladı ama napalım çok yer kaplıyor kitaplar :)

Yani sözün özü her şeyde olduğu gibi "o zamanlar" çizgi roman olayı da güzeldi. Bir sonraki seri çıksa da şu hikayenin devamını okusak derdik. Şimdi o kadar çok çizgi roman var ki hangisini alacağını şaşırıyor insan.

Abiiii! Bu ne yaa! araştırma yaparkene bir siteye rastladım ki olmaz böyle bir yazı :) Alın size ufak bir pasaj :

"Görüldüğü gibi örümcek de muhteşem özelliklere sahip bir hayvandır. Bütün bu özelliklerin örümcekte tesadüfen oluşması ya da hiçbir akla sahip olmayan örümcek gibi bir canlının bu özellikleri planlayıp vücuduna yerleştirmesi elbette imkansızdır. Örümcekteki bu üstün özellikler bize Allah'ın tüm canlılar gibi örümceği de kusursuzca yaratmış olduğunu gösterir.

İşte bugünlerde sinemalarımızda konuk ettiğimiz Örümcek Adam, küçük bir örümceğin sadece birkaç özelliğine sahiptir. Bu özellikleri sinemadaki bir sanal karakterde görüp de heyecanlanırken, aslında çok daha fazlasına sahip olan bir örümcek hakkında düşünmeli ve Allah'ın muhteşem yaratma sanatı karşısında çok daha fazla heyecan duymalıyız. "

Offf sayfada daha neler neler var bu ne yaa :)

Sayfa : http://www.harunyahya.org/guncel/040713_orumcek_adam.html

Alın İşte bulabildiğim kadarıyla bir kaç resim koydum bakın bakın ağlayın.

Kişisel, Komik

Rakı muhabbetsiz gitmez

20.01.2008

Ebola-X:

o paraya biz ne iş kurardık be

Krokiller:

gene kurarız

Krokiller:

ati ibnesi ne bok yiycek acaba

Ebola-X:

öyle olsa flash'in manyak bir ortamı olacaktı

Krokiller:

adam grafik dışında bi zikimden anlamıo

Ebola-X:

olm ne alaka

Ebola-X:

adam c++ bilio köküne kadar

Ebola-X:

ayrıca süper programlama kafası var adamda

Ebola-X:

bariz senden benden zeki yani

Krokiller:

haha

Krokiller:

olsun o kadar ibne

Krokiller:

ben adamla tanıştığımda

Ebola-X:

java c# falan c++'in yerini almaz hiç bir zaman

Krokiller:

(ilkokul yeni bittiydi)

Krokiller:

adam program yazıodu amstradda

Ebola-X:

yaw bir de onun yazdığı zamanlar program yazmak daha da zordu

Ebola-X:

şimdi ne ararsan gir google bulsun

Ebola-X:

o zaman bir şeyi bilemedin mi ara dur mna koyim

Krokiller:

evek

Ebola-X:

kitap yok adam yok

Krokiller:

olm biz zaten

Krokiller:

o zaman ööörenmesek öğrendiklerimizi

Krokiller:

şimdi afedersinde bi zikim olamazdık

Krokiller:

sıradan olurduk daha doğrusu

Krokiller:

şimdiki salaklarda problem çözme kafası yok

Ebola-X:

ya şu anda bilgi çöplük olmuş durumda

Ebola-X:

millet içinde yüzüo

Krokiller:

evet

Ebola-X:

ben sana istediğin programı yapayım yeterki internetim olsun

Krokiller:

eskiyi düşününce dumur direk

Ebola-X:

c++ olsun c olsun hatta perl olsun yani

Ebola-X:

ne istersen

Krokiller:

:D

Ebola-X:

ortam göt oldu duygu

Ebola-X:

yeni projeme bel bağladım artık

Krokiller:

göt ortam, ibne ortam

Krokiller:

hahaa

Krokiller:

devlet sırrı olanamı ?

Ebola-X:

yes

Ebola-X:

çok gizli duygu

Ebola-X:

ama öyle matah bir şey değiş

Krokiller:

bende bi tene develop edem ööle bişey

Ebola-X:

bir tek işleme olayına iyi kasıcam

Krokiller:

hmmzz

Ebola-X:

ulan emule bir zik almaz oldu laaan

Ebola-X:

durduk duyguu

Krokiller:

burdan yapalım

Krokiller:

şimdi

Krokiller:

hafifçe gaza basarken, ayağını debriyajdan çek emre

Ebola-X:

larry 7 gelemedi bir türlü

Krokiller:

oda dursun

Krokiller:

kırmızı yanıo

Krokiller:

sen estetik a yı bitirip estetik b'ye başladınmı emre

Ebola-X:

hit'i çok az abi dosyaların

Ebola-X:

en tırtları kaldı artık

Krokiller:

lan kaç manyak var larry 7 çekçek

Krokiller:

bulduğuna şükret

Ebola-X:

ecstatica 2'yi bu sefre bitirecem abi

Krokiller:

hepiiiimizzzziiin şaaaahsiyeetttitiiiii

Ebola-X:

işte jon joooon cumhuriiyeetiiii

Ebola-X:

eheh olm adam topla adaaam

Ebola-X:

ilk 10 olmalı duygu

Ebola-X:

sen de gel aralarda "yow yow" atarsın

Krokiller:

peki abi

Krokiller:

yow yow

Ebola-X:

yalnız kimle konuşsam bu muhabbeti yapıom

Ebola-X:

ilk 10'a girersek arkamızda bir yow korosu olacak

Krokiller:

vocal yaparım uzun hava gibi arkada

Ebola-X:

soliste ihtiyacımız var aslında

Krokiller:

kanon yaparız yowlardan

Ebola-X:

sen nakarat kısmını iyi söylersin

Krokiller:

dimi

Krokiller:

bunu kaç kişiye söyledin ibne emre

Krokiller:

kaç kişiyle solo yapcam ahahaa

Ebola-X:

aha geldi supersound

Ebola-X:

ben en iyi nakarat'dan önceki piç gibi söylediğim yerleri yapıom

Krokiller:

hahaha

Krokiller:

harbi süper olm orası yaaa

Ebola-X:

jon jon'u doldura doldura söylemişim ikinci kısımda da

Krokiller:

abi çok cingen gibi söylüyon

Krokiller:

jonjon jumhuriyeti gibi çıkıo

Ebola-X:

abe jan jan cumhiriyatı!

Ebola-X:

jan jan jan jan

Ebola-X:

9/8 'lik de yaparız şarkıyı

Krokiller:

:D

Ebola-X:

canlı performansda coşarız

Krokiller:

olur oda

Ebola-X:

böyle bele bağlı eşarplar falan

Ebola-X:

şıkkıdı şıkkıdı

Krokiller:

of ki ne of

Ebola-X:

walla konsepti bulduk gibi

Ebola-X:

güneş gözlüğüyle çıkacam olm ben

Krokiller:

hahaha

Krokiller:

ben maskeyle

Krokiller:

tanınmamak için

Ebola-X:

HAHAHAHA

Ebola-X:

ulan kahkahayı basıodum walla

Krokiller:

adımı sööölesinler tamamda

Ebola-X:

o halimizi gözümüzün önüne getirdim de

Ebola-X:

sen maskeli falan

Krokiller:

suratım bari kazınmasın kamuoyunun zihnine

Ebola-X:

sahneye deliler gelmiş

Ebola-X:

sana kenshin kostümü yaptıralım en kralından

Krokiller:

sonunda deliririz falan

Krokiller:

JON OJN OJOOBBONO JON

Krokiller:

diye

Ebola-X:

iyi iyi konsept iyice şekillendi

Krokiller:

olm sondaki kısım çok sıkı lan

Krokiller:

oraya hastayım

Ebola-X:

tam bateri girince jon jon jon jon

Ebola-X:

jon jon lafını duyduğum anda aklıma bu rap ritmi geldi zaten

Krokiller:

tam film soundtrack'i olur aslında o kısım

Ebola-X:

jon jon jon jon diye

Ebola-X:

eheh sulukule belgeseli

Ebola-X:

abe jan jan cımhiriyatyası

Krokiller:

:D

Krokiller:

isimlerde tutuo

Krokiller:

hayriye, jale, melaaat

Krokiller:

sahne isimlerimizde hazır

Ebola-X:

kopçik deniz, tırtıl emre, kapkaç duygu

Krokiller:

ben jale, deniz, hayriye, sen melaat

Krokiller:

LAN YARILDIM BURDA

Krokiller:

KAPKAÇ DUYGU YAAA

Ebola-X:

yapalım en kralından

Ebola-X:

şu muhabbeti blog'a atayım bari.

Programlama

Flash ile Realtime Birşeyler

11.01.2008

Sabah sabah Krokiller kardeşimin açtığı muhabbet üzerine yazıyorum bu yazıyı. Flash'da realtime multiplayer oyun nasıl yapılır? Evet bir çoğunuz bu sorunun cevabını merak ediyorsunuz! O zaman bu yazı tam size göre gençler taaam size göree. 

Şimdi efendim Flash'da sayfa yapanlarınız vardır elbet lakin hep dusunmussunuzdur "ulen bu sayfalar zıplıyor oynuyor ama bir dinamizm olsun bir coşku patlaması olsun ne bileyim". İşte bu hayallerin sonu ya bakırköy'e gider ya da "ulaaaan realtime oyun yapacam!" şeklinde bir düşünceye dönüşür. Flash'da kayda değer çok az uç konu varıdr. Bunlardan biri 3D olabilir (Flash'da Director gibi hazır bi 3D destegi olmadığını belirteyim) ve biri de mutlaka socket programlamadır. Bu işin en zor yanı, yalnızca flash içerisinden halledilememesidir. Ya kendiniz bir server yazmak zorundasınızdır veya hazır server'lardan birinin kurallarına uymak zorundasınızdır. Aslında Macromedia Firması bu işler için Macromedia Flash Communication Server programını çıkarmıştır ve gayt güzel çalışmaktadır ama ben her zaman kendi işimi kendim halletmek isterim :) - Tabii chat falan sorun değil ama video konferans gibi coşkulu işlerde kendi server'ını yazmak çüğünüzü kendi k.çınıza sokmak kadar zordur :) 

Şimdi size basit olarak bir C# yani dotnet Server ve buna bağlanan Client mantığını yazacağım. Öncelikle

Server'dan başlayalım :

Aşağıda açıklamaları ile beraber C# kodlarını okuyabilenzi

// Bunlar socket programming için çağırılıan gerekli sınıflar

using System;
using System.IO;
using System.Net.Sockets;
using System.Net;

// simpleServer diye bir isimuzayında saklanıyor

namespace simpleServer
{
 class Class1
 {

  // 2 oyunculu bir sistemin 1. ve 2. oyuncularının konumlarının başlangıç noktaları
  static int p1_x = 30;
  static int p1_y = 30;
  static int p2_x = 50;
  static int p2_y = 50;
 

konumarın listesini veren fonkiyon
  static string listeVer()
  {
   return p1_x.ToString() + ":" + p1_y.ToString() + ":" + p2_x.ToString() + ":" + p2_y.ToString();
  }

  [STAThread]
  static void Main(string[] args)
  {

   // Local ip adresi belirtiliyor ve TcpListener adındaki dinleyici 2800 numaralı portu dinlemeye alıyor.
   IPAddress ipAd = IPAddress.Parse("127.0.0.1");

   TcpListener TcpDinleyicisi = new TcpListener(ipAd,2800);
   TcpDinleyicisi.Start();

   // Sunucu ile ilgili Console'a bilgi gonderiliyor

   Console.WriteLine("Sunucu baslatildi...");

  // İlgili Port'dan gelen çağrı alındığı zaman ne yapılacağı

  Socket IstemciSoketi = TcpDinleyicisi.AcceptSocket();

   if (!IstemciSoketi.Connected)
   {
    Console.WriteLine("Sunucu baslatilamiyor...") ;
   }
   else
   {  
    // Mesaj sonlandirici (Flash icin Gerekli)
    char EOF = (char) 0x00;

    while(true)
    {    

     İlgili port'dan gelen giden veriyi kontrol etmek içinbi NetworkStream, StreamWriter ve StreamReader nesneleri yaratılıyor
     NetworkStream AgAkimi = new NetworkStream(IstemciSoketi);     
     StreamWriter AkimYazici = new StreamWriter(AgAkimi);
     StreamReader AkimOkuyucu = new StreamReader(AgAkimi);

     try
     {

      // Gelen bilgi işleniyor
      string IstemciString = AkimOkuyucu.ReadLine();     

      String[] plBilgi = IstemciString.Split(':');     
     
      if (plBilgi[0].Trim().Equals("1"))
      {
       p1_x = int.Parse(plBilgi[1]);
       p1_y = int.Parse(plBilgi[2]);
      }
      else
      {
       p2_x = int.Parse(plBilgi[1]);
       p2_y = int.Parse(plBilgi[2]);
      }

      String message = listeVer();
      Console.WriteLine(listeVer());
     

      // oyuncuların konumları WriteLine metodu ile client'a gönderiliyor
      AkimYazici.WriteLine(listeVer() + EOF);
      AkimYazici.Flush() ;
     }
        
     catch
     {

      // Konsola bilgi gönderiliyor
      Console.WriteLine("Sunucu kapatiliyor...");
      return ;
     }
    }
   }

   // Bitti ulan

   IstemciSoketi.Close();
   Console.WriteLine("Sunucu Kapatiliyor..."); 
  }
 }
}

işte gençler basit bir server bu şekilde kodlanabilir.Tabii bu server tek bir portdan bilgi alıp veriyor. Aslında bilginin bir portdan alınıp client'in boş olan diğer portlardan birine yönlendirilmesi lazım. Bir portdan aynı anda yalnızca bir client bağlı kalabilir (kalıcı bir bağlantıdan söz ediyoruz) Sağolsun Poison kardeşim bu konuda beni aydınlattı Öpüyorum yanaklarından :)

Neyse bir de flash kodunu yazalım da tam olsun :

Bunda açıklama falan yok uğraşın anasını satayım. Bir tek htırlatma ekranda mov1_mc, mov2_mc isimli iki tane movieclip olması br de log tutmak için log_txt isminde bir dynamictext olması lazım. Aşağıdaki kodları ilk frame'e yazdıktan sonra eğerki yukarıdaki server'ı yapmış ve çalıştırmışsanız flash da çalışacaktır. Ama yapamamışsanız e ben ne diyim size bilmiyorum ki?

var xs_xmlsocket = new XMLSocket();
var data_xml = new XML();

// Baglaninca yapilacak islemler
xs_xmlsocket.onConnect = function(success) {
 if (success) {
  log_txt.text = "Bağlantı Başarılı!";
 } else {
  log_txt.text = "Bağlantı Başarısız!";
 }
}

// Data alininca yapilacak islemler
xs_xmlsocket.onData = function(msg)
{
 log_txt.text = msg;
 var plYer = msg.split(":");
 mov1_mc._x = parseInt(plYer[0]);
 mov1_mc._y = parseInt(plYer[1]);
 mov2_mc._x = parseInt(plYer[2]);
 mov2_mc._y = parseInt(plYer[3]);
}

// Bagklanti kapandigi zamanki islemler
xs_xmlsocket.onClose = function(doc) {
 log_txt.text += "Server Bağlantısı Kesildi";
}

// Mesaj Gonderme Fonksiyonu
function sendMsg(a)
{
 xs_xmlsocket.send(a + "\n");
}

// Baglan
if (_root.plNumber == 1)
{
 xs_xmlsocket.connect("localhost", 2800)
} else {
 xs_xmlsocket.connect("localhost", 2900)
}


// ****************************************************************
// Hareket Kontrolü
mov1_mc._x = _root.pl_1.x;
mov1_mc._y = _root.pl_1.y;
mov2_mc._x = _root.pl_2.x;
mov2_mc._y = _root.pl_2.y;

_root.onEnterFrame = function () {
 if(Key.isDown(Key.DOWN))
 {
  eval("_root.pl_"+_root.plNumber).y += 1;
 }
 if(Key.isDown(Key.UP))
 {
  eval("_root.pl_"+_root.plNumber).y -= 1;
 }
 if(Key.isDown(Key.LEFT))
 {
  eval("_root.pl_"+_root.plNumber).x -= 1;
 }
 if(Key.isDown(Key.RIGHT))
 {
  eval("_root.pl_"+_root.plNumber).x += 1;
 }
 
 message = _root.plNumber + ":" + eval("_root.pl_"+_root.plNumber).x + ":" + eval("_root.pl_"+_root.plNumber).y; 
 sendMsg(message); 
}

stop();

Kitap, Resim

Ursula K. LeGuin – Dispossessed (Mülksüzler)

10.01.2008

Selamlar beyler bayanlar,

Fazla zamanım yok konunun en ince noktalarını belirtip gidecem :)

Başlıkta belirttiğim Ada Sahip olan kitap tartışmasız hayatımda okuduğum en iyi kitaptır. Bir kere en sevdiğim konulardan birinin üzerine (Fizik) kurulmuş olup konunun geçtiği ortamın da süper tasarlanmış olması kitaba bir çok değer eklemiştir. Yazarı olan Ursula K. LeGuin hanımefendi nasıl oluyor da yazıyor bu romanları aklım almıyor :) Şimdiye kadar ne kadar romanını okuduysam beğendim hatunun.

Kitap Türkiye'de "Mülksüzler" adı altında çıkmış olup rahatlıkla bulunabilmektedir :) Yalnız kapak konusunda aşağıda da göreceğiniz üzere bu amerigonyalılar harika canım