Ne demişler hacı "Dünya kadar malın olacağına, new-age yapabilecek kapasiten olsun" :) Vocal tanıdık değil bu arada. İnternet, vocal library dolu, siz de yararlanın.
Offf arkadaş! Ben böyle müzik yapmayı nereden öğrendim? :) Buyrunuz size Blade film müziği gibi müzik. Hatta Blade filminden alınmış sahnelerle bir video klibi de mevcut.
Olm iyice aştım ben müzik olaylarını haa. Şu parçaya baksana yanıyor mübarek!
Olm ben bu blog'u hepten boşlamışım ya hakkaten. Bu parçamı nasıl olur da blog'a koymamış olurum, inanılmaz bir durum :)
Prodigy'ye selam çaktığım bu parçamı da Cockos Reaper ile düzenledim.
Olm bu müzik işini baya baya çözdüm haa. Al buyur, bildiğin Enigma yaptım sana güzelinden :) Curly MC yani Michael Cretu bizi kıskanıyor ;)
Cockos Reaper ile düzenlenmiş olup, asıl olayı kullanılan sample'lar olan bir parça oldu.
Tüm zamanların bir numarası parçam "No More Back" nihayet yayınlandı :) Bundan sonra rap piyasasında da varım :)
Cockos Reaper ile düzenlenmiş olup güzel VST'ler kullanılmıştır (hatırlayamadım ya la isimlerini).
El emeği göz nuru yeni oyunum Kanal İstanbul nihayet yayınlandı.
Phaser 3 kütüphanesi ile geliştirdiğim oyun, bir zamanların ünlü shoot'em up oyunu River Raid'den ilham alınarak geliştirildi.
Şimdilik böyle bir planım yok ama belki ilerleyen zamanlarda kodlarını paylaşırım oyunun :)
Evet evet! Doğru okudunuz! Yılların eskitemediği zayanora.com yeniden online oldu. Efsane geri döndü bebek!
Ya işin aslı, benim yaptığım videoları, remix'leri falan attığım youtube hesabı zayanora.com ve ortada site olmadan atmak biraz saçma duruyordu, o yüzden siteyi tekrar açtım. Zaten sitenin şu andaki tasarımı da youtube'a attığım videoları yayınlama işlevini görüyor.
Way arkadaş! Bunca zamandır "klas görünüyor" diye Elementary OS ile boşuna uğraşmışım ben yaw!
Desktop bilgisayarım olan BOBO Desktop'a Linux Mint yüklemem ile başlayan süreç, laptop'uma da Linux Mint yüklemem ile devam etti.
Elementary OS'te bir şeyler geliştirmeye çalışmam ve sonucunda "öeeeeh lan pratik değil bunda hiçbir şey!" şeklinde farklı bir Linux distro'su arayışına girişmem ile başladı her şey. "Ben buna Ubuntu kurayım en iyisi" dedim ve gittim Ubuntu'nun son versiyonu 19.04'ü çektim (ooo Ubuntu 19 çıkmış diye heyecan da yaptım ucundan). Lakin Ubuntu boot konusunda EFI falan hataları verdi, bir de üstüne makinenin boot'unu s.kti attı bıraktı. Ubuntu 18.04 denedim o da saçmaladı ve "dur bakalım en iyi linux listeleri ne alemde?" diye araştırdım. "En iyisi Elementary diyordu" bir listede, ona "s.ktir lan oradan!" diye tepki gösterdim ve ikinci sırada yer alan Linux Mint'i denemeye karar verdim. Bu arada Elementary için "daha iyi gözüken yok" diyordu ve Linux Mint için "güç ve kolaylığın birleşimi" gibilerinden bir şey yazıyordu. Benim için artık işlevsellik ön planda olduğu için "hah budur!" dedim ve bilgisayara yükledim.
Linux Mint, bilgisayara hiçbir sorun çıkarmadan yüklendi ve boot kısmını da düzeltti (grub normale döndü). Sonra açıldı efenim şık bir şekilde Linux'umuz. Ben hemen dark (karanlık) temalara baktım ve Mint-Y-Dark temasını beğenip onu seçtim (şu anda Mint-Y-Dark-Sand teması yüklü). Her Linux sisteminde yaptığım gibi, sıradan ayarlara ve özelleştirme seçeneklerine dalarak her yeri kendime göre ayarlamaya başladım ve Linux Mint'in hemen her konuda bana istediğim gibi ayar değiştirme sunduğunu görünce keyfim tam olarak yerine geldi (Elementary'de bunun yarısı kadar bile seçenek yok özelleştirme konusunda).
Kendimce Google Keep tarafında tuttuğum dökümandan faydalanarak kullandığım programları yükledim ve benim için önemli programların (Double Commander, Visual Studio Code gibi) ayarlarını, sakladığım dosyalardan geri yüklemek suretiyle yaptım. Programlar da hallolduktan sonra önümde Windows ortamına oldukça benzeyen ama çok daha fazla özelleştirilebilir bir işletim sistemim vardı.
Buradan Linux Mint geliştiricilerine teşekkür ediyorum :)
Abisi bir metal müzik yapmışım ki offff, Rammstein'a şapka çıkarttırır o derece!
Eveeet, elim biraz para görünce hemen koştum kulaklık aldım hacılar. 2011 civarında aldığım Audio-Technica ATH-M30 kulaklığın (o zaman 250 TL bayılmıştım) sağ hoparlörü, baslarda patlamaya başladığı için ve o dönem cepte para olmadığı için gidip ucuz yollu Behringer HPS3000 kulaklık almıştım ama yok arkadaş! bok gibi bas veriyor bu kulaklık. Müzik yapıyorum, export ediyorum ama ortaya bambaşka bir şey çıkıyor. Sonunda canıma tak etti ve müzik alemlerinin kralı Barış Ünsal kardeşimin de tavsiyesi ile AKG K92 kulaklığa geçiş yaptım.
Şimdi baslarla orgazm olarak yoluma devam ediyorum ve herkese tavsiye ederim.
Way anam waaay! Olm çok güzel bir cihaz lan bu.
Çocukluğumuzun ve gençliğimizin en kral oyun firmalarından olan Capcom, eski atari salonları (arcade) kolları şeklindeki 2 kişilik controller'ı (aynı zamanda oyun konsolu) Capcom Home Arcade'i tanıtan bir video yayınladı.
İçinde; Street Fighter 2 ve Final Fight gibi oyunları içeren, toplamda 16 adet efsane Capcom oyunu ile gelecek olan Capcom Home Arcade, HDMI çıkışı ile doğrudan televizyonunuza bağlanabilecek ve wireless desteği sayesinde, dünyadaki diğer oyunculara göre ne durumda olduğunuzu görmenizi sağlayacak. Video'da bahsedilmemiş ama üzerindeki USB çıkışı ile bilgisayara falan da bağlanıp güncel oyunları oynamamıza izin verecektir.
Capcom Home Arcade, 25 Ekim 2019 tarihinde satışa sunulacak.
