Şimdi hacı bu 64'de oyun falan oynuyoruz tabii. Giana Sisters, Last Ninja derken günler geçip gidiyor ama bu işin bir de programlama tarafı var. Malum C64 içerisinde dünyanın en osuruktan basic dili ile geliyor. E adamlar yapmış biz de kullanalım dedik geçtik yazdık çıtır çıtır programları. En fazla karakterlerden salak sulak animasyonlar yapmışımdır ama C64 efsanesi olan kodu da yazmadan edemedim tabii :
10 Print "Ebola"
20 GOTO 10
Yaw o kadar zaman oldu ki ben bunu yanlış yazmış olabilirim lakin buna benzer bir şeydi harika adımı yazardı ekrana doyasıya. O zamanlar nick'in Ebola Değil "Dynamite Boy'du" :). Aslında C64'de prıfesyonel programlamanın temeli Assembly'den geçiyordu. Makine dili biliyorsan hayat daha bir güzeldi o zamanlarda ama aramızda yalnızca Ati biliyordu bu dili. Ben en fazla Multi Ice 3 ile o adrese git bu adrese git varyetesi yapabiliyordum. Ama bizim de müzik programı olsun Grafik programı olsun kasmışlığımız vardı Krokiller'la beraber ve Ati bu konularda bir hiçti anlıyor musunuz? Du bakiim programların adlarını da hatırlayamıorum bi google yapayım :
hah! Art Studio ile resim yapar "Koala Painter" ile bakardık her türlü formata resim olayında. Müzik için kullandığım programı ne yazıkki hatırlayamıyorum ama zaten müzik konusunda asıl olarak Amiga'da uğraştım Commodore yalnızca bir başlangıç idi. Amiga'da Protracker'i gördükten sonra C64'e kim bakar allaaşkına :) Alın bu programları isteyen varsa : http://www.haddewig.de/nogames64/grafix.html
O dönemde atılmış olan Goblins temelleri halen durmakta fakat 3 ayak ayrı şehirlerde ne yazıkki :) Ati'nin evine ilk gidişimi de unutmam mesela. Adam C64 için "Sound Sampler" almıştı paso küfredip küfredip tekrar tekrar dinletiyordu Kroki ile bana. Yalnız arada ağır küfürler de çıkıyordu ve ben bu adamı daha ilk defa görüyordum hayatımda :) Bir dedi iki dedi sonrasında Kroki ile üstündeydik bunun verdik dersini aklı başına geldi :) Sonra Kompi'ye (Goblins'in karargahı olan Atari Salonu :) gittik bıraktık derdi tasayı Arcade makinalarına :)
İlkokul sonlarında ve Ortaokul başlarında Atari Salonları (ki en popüler olduğu zamandı) benim en büyük dertlerimden biriydi. Resmen bağımlılık yapmıştı ve gitmeden duramıyordum ki annemden yediğim en ağır dayaklar da bu yüzdendir ama sonradan girdik bi düzene :) Bu arada annem dayakçı biri olarak algılanmasın kesinlikle haketmiştim he tokadı :)
Oyunlardan biraz bahsetmek lazım. Hastası şeklinde oynadığım oyunları gözden geçirelim :
- Last Ninja 3
- Great Giana Sisters
- Keloğlan (hastasıydım :)
- Spider Man
- Stunt Car Racer
- International Karate
- World Games
- Bod Squad (son dönemde çıkmış harika bi oyundu)
- Creatures 1 - 2
- Emlyn Hughes International Soccer
- Defender Of The Crown
- Street Fighter 2
- Maniac Mansion
- Aztec Challenge
- Yie Ar Kung-fu
aslında daha bir sürü oyun var lakin hepsini hatırlamak ne mümkün :) Ama aklıma geldikçe ekleme yapabilirim bu ara.
Bu arada bu dönemde Ati'nin bir Amstrad'ı vardı ve özellikle programlama konusunda Amstrad'da baya bir uğraştığını hatırlıyorum. "Bilgisayar Grafikleri" kitabının temellerini bu makinede atmıştır :) Hatta bir keresinde Limon (Şimdiki Leman) dergisinden karikatürleri alıp pixel pixel C64'de Art Studio'a aktardığını ve pek cici olduğunu hatırlıyorum. Lakin oyun olarak bir tek Saboteur görmüştüm ötesi yoktu ama güzel oyundu vesselam ben de 64'e Saboteur 2'yi bitirmiştim.
C64'üm için belirtmek isterim ki (özellikle ileride alacağım Amiga'yı da düşünerek) gerçekten sağlam bir makineydi. En fazla her C64'de olan Adaptörde bir tüpün yanması olayı oldu ki hemen halledildi :) O tüpün adı neydi yaw herkesin bir kere değişirdi. Zaten 64'ün Adaptörünü açmak imkansızdı içi bir madde ile doluydu tamamen :) Eğer ciddi bir hasar meydana gelirse atılıyordu doğrudan. Ayrıca Disket sürücüm olsun Multi Ice 3 olsun sıfır hasarla ömürlerini tamamladılar.
Bu arada kasetten diskete geçiş ayrı bi güzeldir C64'de. Hem hız açısından hem dosyaları tutuş biçimleri açısından büyük avantajdı disket olayı. Hem kopyalama olayları falan da ayrı bir kolaydı. 64 işini bitirdiğim zaman bütün disketlerimi Ati'ye verdiğimi hatırlıyorum onların sonu ne oldu sonra Bilmem.
Son olaraktan Antalya'da o dönemde yaşayanlar için (şu an da var ama çok farklı) Commodore ve Amiga dendi mi akla tek bilgisayarcı gelirdi o da "Kadıbey Bilgisayar". Kadıbey'in sahibiyle geçmiş gayet gırgır zamanlarımız vardır ama bu daha sonraya inşallah. Ayrıca sorunlu Amiga'mı aldığım yerdir bu Kadıbey. Daha önce Kadıbey'de çalışırken bütün oyunları, programları falan kendilerine kopyalayıp sonra kendi işyerlerini açan "Sektör Bilgisayar" Kadıbey'in bir numaralı rakibi haline gelmiştir. Ayrıca Sektör'le ilgili de gayet hoş anılarımız bulunmaktadır :)
Eveeet Commodore 64 ile geçen 2 yıldan sonra sonunda ona kavuştum! Amiga 500! Belki de dünyanın en dandik Amiga 500'ünü almıştım lakin her şekilde süper bir cihazdı... tabii ki sonraki bölümde.
Yorum Yok