Batman – The Dark Knight

Hacı sonunda Batman'i seyredebildim 2 gün önce.

Michael Keaton'ın oynadığı İlk Batman filmini çok seven biri olarak bir kez daha Joker VS Batman karşılaşmasını izlemek hoşuma gitti :)

Yalnız hacı yok böyle bir Joker oynamak. Joker'i oynayan Heath Ledger öldü gitti erkenden uyku hapı almış falan diyorlar da gerçekler çarpıtılıyor mudur bilemiyorum ben çok gerçekçi bulmadım ölüm sebebini. Rolü için de birsürü şey yapmış diyorlar adam ve biz Türkler bu gibi durumlarda söylediğimiz şeyi bir kez daha söylüyoruz "adamlar yapıyor abi" :)) Neyse adam manyak güzel oynamış Joker rolünü. Arada dilini şapırdatmalar kesik kesik konuşmalar falan ağzım açık hayran hayran seyrettim yalnızca. Aslında filme gitmeden önce izleyen herkes Joker aşağı Joker yukarı bahsediodu zaten ve diğer roller bu adamın rolünün yanında çok sönük kalmış onu belirteyim :)

Gelelim Christian Bale'e... Öncelikle adamın ses tonunu ve konuşmasını çok seviyorum onu belirteyim :) Tamam ulen gay diilim hoşuma gidio sadece :)) Bu filmde de gayet olması gerektiği gibi oynamış adam ama ben diğer DC Comics karakterleri gibi Batman'i de o kadar sevmem önyargılıyımdır bu konuda :) Yalnız Batman'in sesinin Brutal olması "acaba metalci mi?" iddialarını ortaya çıkarmıştır ona göre :) Şöyle bi şarkı da söyleseydi tam olacaktı o ses tonuyla :) Bir de adam bunu teknoloji olmadan tamamen kendisi yapıyor helal olsun :)

Filmin özellikle ve özellikle sonuna hasta oldum diyebilirim. Kesinlikle beklemediğim bir son oldu ve sonuyla beraber film tam bir psikolojik film kategorisine girdi. Aksiyon falan ikinci plana düştü ve aklımda "way beee olaya bak" düşünceleri kaldı :) İnsanlar hakkında çok gerçekçi bir işleyişi var filmin. Sırf sonu için bile seyredilir ki bugün 2. kez seyredecem :)

Gidin izleyin derim akıllı olun da derim blog benim değil mi nasıl olsa :)