Donanım, Eskiler, Kişisel, Oyun, Yazılım

Nedir Benim Bu Tarihim – 5 (Piiii Siiii!!!)

07.03.2008

Evet tamamlayalım şu yazı dizisini de rahatlayalım yaw yaz yaz ellerim yoruldu wallahi. Bir daha yazmıyacam böyle uzun uzadıya olayları :)

Sonunda zamanı gelmişti. Bütün bu karanlığın bir yerinde mutlaka ufak da olsa bir aydınlık olmalıydı ve bu aydınlık beni ısıtmaya yetecekti. Bu aydınlığın 166 MMX olacağı kimin aklına gelirdi ki? Üniversitenin 2. sınıfında "yeter artık bu çile" feryatlarım sonunda amacına ulaştı ve döneme göre gayet iyi bir bilgisayar olan Pentium 166 MMX makinemi aldım. Aslında PC'ye geçişin çok büyülü bir olay olacağını zannediyordum ama hiç de öyle olmadı. Makineyi aldığım ilk gün 23:00 sularında yattım uyudum oysaki Amiga'yı aldığım gün hem 3'de yatmış hem de uyuyamamıştım :)

PC'nin bana en büyük getirisi Internet oldu. Scene.tr olaylarına dalışım. Chat, Sörf, Yahoo gibi olayları ilk öğrenişim bu zamanlara tekabül eder. Bende halen Amiga varken Krokiller'in evinden Netmeeting ile milletle konuşup eğleşiyorduk ve sonunda ben free olarak da yapabilecektim bu olayları. Hatta bir keresinde dış ülkeden birinden bir Türk ile konuşmuştuk adam bize İbrahim Tatlıses dinletmişti internet yoluyla. Ne eğlenmiştik be o zaman için güzel olaylardı.

Amiga'daki Protracker'dan sonra PC'ye geçen Krokiller ne yazıkki uzun bir süre Protracker gibi bir program bulamadı ve bana gıpta ile baktı (muuuhahaha) ama sonra Aytek isimli arkadaşın yardımıyla PC'de "Fast Tracker" isminde bir müzik programının olduğunu öğrendik ki o neydi öyle beee! Protracker'ın bir daha adını bile anmayacağın özelliklere sahipti. Protracker'da 4 kanal olan kanal miktarı 64 kanala kadar çıkabiliodu. Ayrıca istediğin kadar sample (enstrüman) desteği vardı ve sound sampler kendi içinde (Ayrıca PC'de donanımsal olarak da kendi içinde) geliyordu. Tek kelimeyle harika bir programdı ve ben PC'ye geçiş yaptığım zaman bu program en olgun dönemine ulaşmıştı : Fast Tracker 2.09. Tüm zamanlar için konuşursak en çok kullandığım program (iş konusu dışında) Fast Tracker'dır. Tüm kısayolları Protracker'dan devam ediyordu ve geçişte hiç zorlanmıyordunuz. Müzik kalitesi ve kullanımı harikaydı hastasıydım :)

Grafik konusunda müzikte olduğu kadar şanslı değildik ne yazıkki. Deluxe Paint 3.0 sürümü vardı PC'de ama o da doğru dürüst işimizi görmüyordu. Daha sonraları "Promotion" isminde Deluxe Paint'in windows versionu olarak yorumlanabilecek bir program çıkmış olsa da Amiga zamanındaki tadı bir daha vermedi ve Photoshop'a, Flash'a kadar grafik olaylarına ara verdim. Yalnız Krokiller bu dönemde 3D olayını iyice kapmış "3D Studio Max" programında harikalar yaratıyordu. Ben çok geç 3D oalylarına girdim. Atılım derseniz halen Commodore'daydı ve PC alması tam bir yılan hikayesine dönmüş durumdaydı. Şu olacak bu olacak bir sürü şey diyordu ama olmuyordu, olamıyordu :)

Benim bu Amiga'dan PC'ye geçiş döneminde tuttuğum ve sonradan Word ortamına geçirdiğim bir ajandam var. Ondan çeşitli parçaları ileride atacağım buraya her şey çıkacak ulen ortaya! :)

Bu dönemde Antalya'da yeni açılmış olan ve Aytek isimli arkadaşımızın çalıştığı Microchip Bilgisayar'a takılmaya başladık ki ben ilk 166 MMX makinemi buradan almıştım. Şimdi o makineden yalnızca disket sürücü ve klavye kaldı ama bunlar da bir başarı değil midir arkadaşlar? :) Microchip'in muhabbeti gayet güzeldi. Ara sıra toplanıp yapılan Network partileri ayrı bir tatlıydı ama sonradan internet cafe'ler artında bu geleneğe de bir son verildi.

Biz bu arada demo olsun oyun olsun yapalım da yapalım iyice coşmuştuk ama bir türlü çıkmıyordu sonucu. Daha önce bahsettiğim gibi yalnızca ufak parçalar oluştu öylece kaldılar (Krokiller online olacak da gönderecek Chaotic'in parçalarını toparlak adam :)

Oyun konusunda da Network olayları dışında (ki network'un favori oyunu olan Duke Nuke'm i ben pek sevmezdim) PC ayrı bir cennetti. PC'yi alma nedenlerimden biri olan Nba Live serisi vardı ki her yerde posterlerini görüp ah çekerdim. Benim PC dönemimde Nba Live 97 ve Fifa 97 vardı. Fifa'yı da çok oynadım tabii ama Nba kadar zevk vermedi hiç bir zaman. Nba Live 98'de de oldukça coştum ama 99'da doruk noktasındaydım. Her türlü editleme işini yaparak oyunu bir nevi kendi malım haline getirdim :) ve NBA Live 2000 ile ip koptu 3 yıl bu oyunu oynadım. Ayrıca Fifa 98'i de (ki bence fifanın doruk noktasıdır) bu 3 yıla çerez yaptım :) Artık oyun olayım eskisi gibi çeşitli değildi. Varsa yoksa bu iki oyunu oynuodum ve bu olay böyle sürüp gitti (işte o yüzden eski tadı yok ya) Örneğin şu anki favorilerim : Nba Live 2005 ve Pro Evolution soccer 4

Oyun konusu PC'de amiga gibi olmadığı için pek değinmeye gerek yok. Özellikle PC'nin 2 boyutlu dönemine pek bulaşmadık. Neredeyse doğrudan 3D olayına geçtik gibi. Virtua Fighter'ları oynadığımız zamanları falan unutmam yani. Yalnız Krokiller'la bende amiga varken oynadığımız "College Slam" oyunu da ayrı bir destandır:)

Atılım en sonunda bir yerden başlayalım bari dedi ve PC'yi parça parça toplamaya karar verdi. Hatta ses kartını da kendisi imaledecekti :) Sanırım o ses kartı olayı hüsranla sonuçlanmıştı (yanlışsam düzelt hacı) ama bir ara HDD'si olmadığı için "Aladdin" isimli oyunu RAM'a atıp doyasıya oynadığını hatırlıyorum Ati'nin :) Bir de harika "Action Soccer" oynamıştık.

Bizim bir de sözlü müzik yapma çabamız vardı PC döneminde. o zamanlar CD yazıcılar ucuz olsaydı Krokiller'la yaptığımız denemeleri kaydeder yarıla yarıla gülerdik şu anda :) Ne zaman ses kaydedelim şeklinde bir araya gelsek iş koparak bitiyordu. Hele bunun içinde Atılım varsa apayrı bir tat oluyordu ve bunların kanıtları da bulunmakta yakında gönderirim :) Sonuçta yaptık bir iki bir şey ama asla istediğimiz kalitede olmadı tabii. Geçiş döneminde olmanın hem iyi hem de kötü tarafları var ne yazıkki. Bizim o zaman için aaaah ah dediğimiz olayları şümi g.tünle yapabiliyorsun afedersin :)

Ati programlama olaylarını ODTÜ Bilgisayar Müh.'e geçmesi ile daha da coşturdu C - C++ in dibine vurdu bu arada. Biz takıldık Ati gelişti, Biz takıldık Ati gelişti ve en sonunda bizden koptu Ankara'da kendi grubunu falan kurdu. Neydi lan adı realtime mıydı ada bak mna koyiim :) Ama olmadı Atilim yapamadın işte! Lakin olsa ne olmasa ne artık hiç bir şey eskisi gibi değil ne Goblins kaldı ne birşey. Krokiller'in yaptığı web sayfamız bile vardı walla zamanında :) Şimdi emulatorler falan o dönemin tadını almaya çalışıyoruz ama olmuyor tabii. Hatta emulator demişken daha Callus'un ilk çıktığı zamanlarda bile ne kadar heyecanlandığımızı hatırlarım. Daha o zamanlar bile sesimizi kaydedelim yapalım artık bir şeyler derdindeydik :)

İşte beyle beyle oldu. Aklıma gelen bir şeyler olursa ufak pasajlar şeklinde atarım artıkın şimdilik bu kadar.

Bunları da Oku, Sorucam

Yorum Yok

Yorum Yaz