Evet hacılar doğru okudunuz, insanoğlu dünyanın o kadar çok içine etmeye başladı ki 30.000 sene önceki virüslerin canlandırılıp, tehlikeli olup olmadıklarına bakılması gerekiyor.

Haber şöyle; Sibirya buzullarında, mollivirus sibericum adlı virüsü bulan bilim adamları, öncelikle insanlara ve hayvanlara zarar vermeyeceğinden emin olduktan sonra, bu virüsün Buzul Çağı'ndan beri ilk uyanışını gerçekleştirecekler. Bunu yapacaklar çünkü küresel ısınmadan dolayı buzullar eridiği için, bu erime sonucunda tekrar ortaya çıkabilecek olan çok eski virüsler hakkında mümkün olduğunda fazla bilgi sahibi olmak istiyorlar.

Fransız National Centre for Scientific Research ekibi, Salı günü Proceedings of the National Academy Sciences (PNAS) dergisinde yayınladıkları bir makale ile planlarını açıkladılar. Belirtilen virüs, ışık mikroskobu ile görülebildiği için "dev virüs" sınıfına giriyor. Mollivirus sibericum, 500'den fazla geni içeren karmaşık bir genetik yapıya sahip. Karşılaştırma için belirtmek gerekirse grip (influenza) virüsü sadece 8 gene sahip. Tanrı o zamanlar daha karmaşık çalışmış yani :)

Belirtilene göre mollivirus sibericum ve daha önce bulunan virüsler, petrol gibi değerli kaynaklara sahip bir buzul şeridinde bulundular yani buzulların erimesi ile beraber, bu ve benzeri alanların endüstriyel amaçlarla kullanılmasına kesin gözüyle bakılıyor ve bu durumun, daha önce bulunmamış olan patojenlerin dağılmasına sebep olabileceği belirtiliyor.

Dünya genel olarak kötü bir yolda ilerliyor olsa da gelişmiş devletler, küresel ısınma karşısında bir şeyler yapmak gerekiyorsa yapıyorlar. Örneğin Avrupa Birliği'nde arabaların karbon emisyon oranları falan yeniden düzenleniyor ama Türkiye gibi gelişmemiş ülkelerde (ne hacı? gelişmiş mi sandın?) bu tür uygulamaların yanından bile geçilmeyecektir. Türkiye tadındaki ülkelerin yaptığı "har vurup harman savurma" şeklindeki tüketim eninde sonunda dünyayı etkileyecek ve sonumuz beter ötesi olacak o kısım garanti.

Ben asıl olarak Dünya, kendini savunmak için ne zaman harekete geçecek onu düşünüyorum...