Hacı seviyorum bu seriyi ya özellikle 2. filme bayılmıştım şu güneşi yakın olan gezegen falan hastasiyempre :)
Biraz da korkalım hacı :)
Tango Gameworks ve Bethesda işbirliği ile geliştirilen The Evil Within için yeni bir oynanış videosu yayınlandı.
Yayınlanan videoda oyunun ilk başlangıç kısmından bazı bölümlere yer verilmiş. Videodan da anlaşılacağı üzere The Evil Within, gerilim türünde son derece iddialı bir yapım olacağa benziyor.
Üçüncü şahıs kamera açısına sahip, aksiyon tarzında bir yapım olan The Evil Within, PC, PS3, PS4, Xbox 360 ve Xbox One için piyasaya sürülecek.
Hacılar FL Studio'nun Vocoder plugin'i olan Vocodex'i kurcalarken şöyle birşey çıktı ortaya ve sizlerle paylaşmadan edemedim :)
Oooo bebeğim NBA Preseason yani sezon öncesi hazırlık maçları 5 Ekim'de Fenerbahçe Ülker - Oklahoma City Thunder maçı ile İstanbulda başlıyor (olimpiyat alamadık ama bu da bişeydir bence! :)
Ben yine ilk gün yapılacak olan Chicago Bulls - Indiana Pacers maçını daha bir merakla bekliyorum açıkçası çünküm Derrick Rose bebeğim! Tabi yine ilk gün Dwight Howard'lı Houston Rockets maçı da kaçmaz. Aslında Lakers maçı da izlenirdi ama Kobe en erken sezon başladığı zaman dönecekmiş. 8 Ekim'de de Brooklyn Nets sahne alacak ki yeni takım izlemeye kesinlikle değer ;)
Hatırlatma yapmakta yarar var bu preseason maçlarında oyuncular çok kasmıyor kendilerini ve özellikle maç sonlarında genelde yedekler kapışıyor. Bunu NBA yönetimi böyle istiyordur muhtemelen çünkü asıl heyecanı gerçek sezona bırakmak istiyorlardır.
Hacı feci fazla maç var bütün takvim çok yer kaplayacak o yüzden ben kendi izlemek istediğim maçları seçip koydum ama tam liste isterik diyenler için :
http://www.usatoday.com/story/sports/nba/2013/08/15/nba-preseason-schedule-is-released/2661673/
Buyrunuz Takvim şöyle :
^October 5 -- Oklahoma City @ Fenerbahce Ulker -- Ulker Sports Arena, Istanbul, Turkey 4:00PM
October 5 -- Chicago @ Indiana -- Bankers Life Fieldhouse, Indianapolis, IN 7:00PM
October 5 -- New Orleans @ Houston -- Toyota Center, Houston, TX 7:00PM
October 5 -- Golden State @ LA Lakers -- Citizens Business Bank Arena, Ontario, CA 7:00PM
^October 6 -- Philadelphia @ Bilbao Basket -- Bizkaia Arena, Bilbao, Spain 6:00PM
October 6 -- Denver @ LA Lakers -- Staples Center, Los Angeles, CA 6:30PM
October 7 -- Memphis @ Chicago -- Scottrade Center, St. Louis, MO 7:00PM
October 7 -- Maccabi Haifa @ Phoenix -- US Airways Center, Phoenix, AZ 7:00PM
October 7 -- LA Clippers @ Portland -- Moda Center, Portland, OR 7:00PM
October 7 -- Toronto @ Boston -- TD Garden, Boston, MA 7:30PM
October 7 -- Atlanta @ Miami -- AmericanAirlines Arena, Miami, FL 7:30PM
October 8 -- Brooklyn @ Washington -- Verizon Center, Washington, DC 7:00PM
October 8 -- Denver @ LA Lakers -- Citizens Business Bank Arena, Ontario, CA 7:00PM
^October 8 -- Oklahoma City @ Philadelphia -- Phones 4u Arena, Manchester, England 8:00PM
October 9 -- New York @ Boston -- Dunkin' Donuts Center, Providence, RI 7:30PM
October 9 -- CSKA Moscow @ San Antonio -- AT&T Center, San Antonio, TX 7:30PM
October 10 -- Sacramento @ LA Lakers -- MGM Grand Garden Arena, Las Vegas, NV 7:00PM
October 10 -- Miami @ Detroit -- The Palace of Auburn Hills, Auburn Hills, MI 7:30PM
^October 10 -- Houston @ Indiana -- Mall of Asia Arena, Manila, Philippines 7:30PM
October 11 -- New York @ Toronto -- Air Canada Centre, Toronto, ON 7:00PM
October 11 -- Charlotte @ Miami -- Sprint Center, Kansas City, MO 7:30PM
^October 12 -- Chicago @ Washington -- HSBC Arena, Rio De Janeiro, Brazil 6:00PM
October 12 -- LA Clippers @ Utah -- EnergySolutions Arena, Salt Lake City, UT 7:00PM
October 12 -- New York @ Boston -- Verizon Wireless Arena, Manchester, NH 7:30PM
October 12 -- Detroit @ Brooklyn -- Barclays Center, Brooklyn, NY 7:30PM
^October 13 -- Indiana @ Houston -- Taipei Arena, Taipei, Taiwan 1:30PM
October 14 -- Brooklyn @ Philadelphia -- Wells Fargo Center, Philadelphia, PA 7:00PM
October 14 -- LA Clippers @ Sacramento -- Sleep Train Arena, Sacramento, CA 7:00PM
October 15 -- Miami @ Washington -- Verizon Center, Washington, DC 7:00PM
October 15 -- Denver @ Oklahoma City -- Chesapeake Energy Arena, Oklahoma City, OK 7:00PM
October 15 -- LA Clippers @ Phoenix -- US Airways Center, Phoenix, AZ 7:00PM
October 15 -- Boston @ Brooklyn -- Barclays Center, Brooklyn, NY 7:30PM
^October 15 -- Golden State @ LA Lakers -- MasterCard Center, Beijing, China 7:30PM
October 16 -- Detroit @ Chicago -- United Center, Chicago, IL 7:00PM
October 16 -- Orlando @ Houston -- Toyota Center, Houston, TX 7:00PM
October 17 -- New York @ Washington -- Baltimore Arena, Baltimore, MD 7:00PM
#October 17 -- Miami @ Brooklyn -- Barclays Center, Brooklyn, NY 8:00PM
October 18 -- Indiana @ Chicago -- United Center, Chicago, IL 7:00PM
^October 18 -- LA Lakers @ Golden State -- Mercedes-Benz Arena, Shanghai, China 7:30PM
October 18 -- Portland @ LA Clippers -- Staples Center, Los Angeles, CA 7:30PM
October 19 -- San Antonio @ Miami -- AmericanAirlines Arena, Miami, FL 7:30PM
October 19 -- Denver @ LA Clippers -- Mandalay Bay Events Center, Las Vegas, NV 7:30PM
October 21 -- Milwaukee @ Chicago -- United Center, Chicago, IL 7:00PM
October 21 -- Dallas @ Houston -- Toyota Center, Houston, TX 7:00PM
October 22 -- Utah @ LA Lakers -- Staples Center, Los Angeles, CA 7:30PM
$October 23 -- Brooklyn @ Boston -- TD Garden, Boston, MA 7:00PM
$October 23 -- Chicago @ Oklahoma City -- INTRUST Bank Arena, Wichita, KS 8:30PM
#October 24 -- Houston @ San Antonio -- AT&T Center, San Antonio, TX 7:00PM
October 25 -- Denver @ Chicago -- United Center, Chicago, IL 7:00PM
October 25 -- Houston @ Memphis -- FedExForum, Memphis, TN 7:00PM
October 25 -- Brooklyn @ Miami -- AmericanAirlines Arena, Miami, FL 7:30PM
^ - televised on NBA TV
# - televised on TNT
$ - televised on ESPN
Hacı adamlar oyunun mobile kısmını da güzel yapmışlar bu sene baya bi yerde download linklerini falan gördüm.
Mobil platform oyunlarının günümüzde önemli bir yer edinmesinden sonra, PC ve konsollara geliştirilen efsanevi oyunlar geçtiğimiz yıllardan itibaren mobile taşınmaya başlandı. Bunların en büyük örneği olarak gösterilebilecek oyunlardan biri şüphesiz ki EA Sports’un FIFA serisidir.
EA Sports, dokunmatik ekranlar için kontrollerini baştan aşağı yenilediği ve konsol kalitesine yakın grafiklere sahip olan FIFA 14’ü, bu yıl iOS ve Android platformları için ücretsiz olarak sunularak mobil oyunculara büyük bir sürpriz yaptı.
FIFA 14’ü ilk açtığınız zaman sizleri bir rehber karşılıyor. Bu rehber sayesinde oyunda kullanacağınız kontrol seçenekleri belirleyebilirsiniz. İster dokunmatik ekranlar için geliştirilmiş tek dokunuş sistemini seçebilir, isterseniz de klasik tuş kombinasyonları olan yön tuşları ve aksiyon tuşlarını kullanabilirsiniz.
Oyunu iPad gibi geniş ekranlı bir cihazda oynayacaksanız tek dokunuş sistemi ile daha rahat bir deneyim yaşayabilirsiniz.
Mobil oyunlardaki grafiklerin gelişmesi, FIFA 14’ü de etkilemiş gibi görünüyor. Neredeyse PlayStation 2 ayarında grafiklere sahip olan oyunda; futbolcuların yüzlerinin, sahaların, topların ve hakem dokularının başarılı bir şekilde geliştirildiğini söyleyebiliriz.
Özellikle futbolcuların birbirleriyle çarpışmaları ve topun hareketlere vermiş olduğu tepkiler oyunda göze çarpan unsular arasında yer alıyor.
FIFA 14’e Origin hesabınız ile giriş yaptığınız zaman, çoklu oyuncu olarak arkadaşlarınız ile Wi-Fi üzerinden de maç yapabiliyorsunuz. Online maçlardan kazanmış olduğunuz puanlar ile takımınızın kadrosunu güçlendirerek rakiplerinize üstünlük sağlayabilirsiniz.
Eğer tekli oyuncu modunda oynayacaksanız; ayarlar menüsünden takımların güncel kadrolarını indirerek futbol keyfinizi ikiye katlayabilirsiniz.
1.3 GB büyüklüğündeki oyunda maalesef ki spiker bulunmuyor. Eğer oyuna spiker yüklemek isterseniz ayarlar menüsünden Türkçe dilinin dışında; İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca ve İspanyolca dillerinde anlatım yapan spikerleri indirebilirsiniz.
FIFA 14’te tam tamına 33 farklı lig, 600 lisanslı takım, 16.000 adet futbolcu ve 34 adet stadyum bulunuyor. Geliştirmiş olduğunuz takımlar ile iCloud ve Origin üyeliğiniz sayesinde, herhangi bir cihazınızdan kaldığınız yerden oyuna devam edebilirsiniz.
Olm saçmalık diz boyu be :)
Bazı filmler vardır ki nerfret ettiğiniz aşkınız gibidir. Ne onu düşünmeden durabilirsiniz ne de görmeye dayanabilirsiniz. Elbette Dünyayı Kurtaran Adam bu tarz bir film değil.
Hakkında çok defa yazılan, çizilen, eleştirilen, sevilen, övülen, yerilen hatta bazı üniversitelerin Sinema-TV bölümlerinde en kötü film örneği olarak bile gösterildiği iddiasına maruz kalan Cüneyt Arkın'ın meşhur filmi yurt dışında, hem de öyle Almanya, Fransa değil, taa Amerika Birleşik Devletleri'nde yenilenmiş(!) hali ile gösterime girmeye hazırlanıyor.
Hürriyet gazetesinin internet sitesindeki haberine göre jet rejisör olarak tanınan Çetin İnanç'ın resmi olarak dünyanın en kötü filmlerinden birisi olarak seçilen ve bu şekilde kült haline gelen bu filmi yeni müzikleri ve İngilizce dublajıyla California'da yeniden vizyona girecek.
İnanç filmin yeni gösterim hikayesini şöyle açıklamış:
"Türk filmleri ABD'de marketlerde bile satılıyor. Ben de 2000 yılında ABD'ye ilk gittiğimde Dünyayı Kurtaran Adam ile Kara Şimşek'i gördüm, 20 dolardan satılıyordu, hemen aldım. Bizim Dünyayı Kurtaran Adam dışarıda da büyük yankı uyandırdı 'kült film', 'en kötü film' olarak."
"Şimdi, Dünyayı Kurtadan Adam'a İngilizce dublaj ve müzik yapmışlar. 29 Ekim'de California'da birkaç sinemada gösterilecek. Ben de ne oluyor, bu filmleri kim almış kim satmış diye birilerini aradım, haberim yoktu ama bir taraftan da hoşuma gidiyor, neticede benim filmim oynayacak Amerika'da."
Film absürd komedi dalında baya bi sağlam aslında :))
Biliosunuz hacılar haftaya, muhteşem dizi Breaking Bad'i sonlandırıyoruz. Merlinin Kazanı sayfasında dizi ile ilgili güzel bir yazı yazılmış hemen araklamak farz oldu :)
Benim için dizi dünyasında bilinen bütün ezberleri bozmuş, izleyicilerinin çoğunun farkında bile olmadığı hikaye anlatım tekniklerini ekrana taşımış ve baş yapıt sayılabilecek iki tane dizi vardır; OZ ve The Sopranos.
Üçüncüsünün ise Breaking Bad olup olmayacağı henüz meçhul, zira o meşhur 75 dakikalık finali izlememize bir hafta var.
Peki ama Felina televizyon için ne ifade ediyor? Şu ana kadar Vince Gilligan’ın yazdığı senaryonun, bir yap boz parçası gibi birbirini korkutucu bir ustalıkla tamamladığına şahit olduk. Breaking Bad ekibinin ödül üzerine ödül kazanan oyunculuğunu geçtim, yazılan senaryonun kusursuzluğu, muhteşem sembolik ve tematik alt yapısı, hayran bırakır nitelikte, hiç bozulmadan devam etti.
Şimdi ise, seneler sonra, Walter White’ın ailesi için çıktığı bu yolda, tekrar ailesi için her şeyi sonlandırmasını izleyeceğiz, Walter’ın karakterinde hala değişmeyen tek şey, ailesine olan sevgisi.
Breaking Bad, bütün yönleriyle ele alındığı vakit, insanoğlu ve ahlak kavramı üzerine bir dekonstrüksiyon. Walter White, sorunlara getirdiği dahiyane çözümleriyle olsun, sürekli olarak zor durumların içerisinden sıyrılmasıyla olsun, en nihayetinde, bizler gibi bir insan aslında. Breaking Bad bunu oldukça net bir şekilde gösteriyor.
İki bölüme yayılan beşinci sezon, dizinin bütün sembolizmini ve anlatımını taşıyan, kendi başına önceki sezonlarda konulan bütün sinematografiyi tek bir anlatım üzerinden eriten, muhteşem bir eser olmuş diyebilirim, en azından finalden bir bölüm öncesi olan Granite State’e kadar bu şekilde.
Peki ama dizinin finali Felina’da bizleri ne bekliyor? Veya neden “Felina”
Öncelikle Felina, “Finale” kelimesinin bir anagramı. Fe, Li ve Na elementleri, sırasıyla kan, metamfetamin ve gözyaşını sembolize ediyor, aynı zamanda Marty Robbins’in 1959 tarihli El Paso isimli şarkısına da bir gönderme. Bu şarkı Felina isimli Meksikalı bir kadına aşık olan bir kovboyun onun için adam öldürüp, sürgüne vuruluşunu ve tekrar onun için geri dönüşünü konu alır.
Felina, Walter White’ın o lise öğretmeninden Heisenberg’e, Heisenberg’den Mr.Lambert’a doğru olan dönüşümünü tamamlayacak, nihai bölüm olacak, benim en çok merak ettiğim ise, Vince Gilligan bunu nasıl yapacak? Sopranos izlemediyseniz bence devamını okumayın bu arada.
Dünyanın en çok tartışılan dizi finalleri arasında The Sopranos’un meşhur “Made in America” finali yer alır. Made in America’nın bu kadar tartışılmasının en büyük sebebi, birden bire sahneyi ortasında kesip, ne olduğunu izleyicilere açıklamamasıdır.
Peki ama David Chase, The Sopranos’ta ne yapmıştı? Made in America’ya kadar gelen Tony Soprano’nun inişli çıkışlı hayatı, neden o restoranda siyah bir ekranla son bulmuştu.
The Sopranos’un bütün hikayesi, bütün anlatılanları ve teması, aslında o son sahneye izleyiciyi hazırlamak üzerineydi. Pussy’nin Tony’ye teknede ölümle ilgili dedikleri, Tony’nin Leotardo olaylarından sonra sürekli olarak paranoya içinde yaşayacak olması, çok sevdiğimiz ana karakterlerin anında ölebilmesi, kısacası, karakter ölümlülüğü konsepti, Chase’in izleyiciyi alıştırmak istediği şeydi.
Vince Gilligan ise, bu bağlamda Breaking Bad boyunca izleyiciyi insanların ahlaki gri bölgelerine ve bu bölgelerin kimi zaman ne kadar koyu olabileceğine alıştırmaya çalışıyordu. The Fly olsun, Ozymandias olsun, sembolizmin yoğun kullanıldığı bölümleriyle, Gilligan, Breaking Bad’in yapması gereken şeyi yapmasını zaten çoktan sağladı.
Şimdi önümüzde bunu nasıl kapatacağı sorusu var, teoriler ise havada uçuşuyor. Haftaya büyük ihtimalle The Sopranos’tan sonra gelmiş geçmiş en önemli dizi finalini izleyeceğiz, heyecan dorukta, Walter’mı, Heisenberg mi yoksa Lambert’mı hayatta kalacak, göreceğiz.
Walla hacı özellikle sondan bir önceki bölümde Walter'ın (spoiler gelio! ama o kadar önemli bir spoiler değil :) okuldan arkadaşlarını görmesi (şu bilim konusunda milyonlar kazanan) beni de çok etkiledi. Sonuçta onlar Walter'ın bütün bunları yapmasına sebep oldular Walter'ı ortak olarak görmeyerek.
Alınır mı alınır hacı :)
PC, PS3 ve Xbox 360 için 27 Eylül'de raflardaki yerini alacak olan yapımı önceden deneme fırsatı bulan dünyanın önde gelen oyun mecraları oyuna son derece yüksek puanlar vermişler.
Eurogamer – 8/10
CVG – 9/10
IGN – 9/10
Videogamer – 9/10
OPM – 9/10
ShopTo – No Score
GodisaGeek – 9/10
Telegraph – 4/5
Stuff – 5/5
DigitalSpy – 5/5
IntheGame – 9.25/10
GamesVillage.it – 9.5/10
Playerslink – 9/10
Eurogamer.de – 9/10
IGN Italy – 9.5/10
Fifa 14 için verilen inceleme puanlarına baktığımızda, en düşük puanın 10 üzerinden 8 ile Eurogamer'dan geldiğini görüyoruz. Oyuna verilen genel puanlar ise 10 üzerinden 9 seviyelerinde. Öyle görünüyor ki, bu seneki PES vs Fifa kapışmasının galibi bir kez daha EA Sports olacak.
Hemen belirtelim PES 2014 için de puanlar belli oldu ve bu puanlardan genelde 1 puan daha düşük durumda yani PES 2014'ü de beğenmiş otoriteler ona göre akıllı olun :)
Ooo bebeğim bir bu eksikti :)
Valve, dün yaptığı açıklamada ilk duyurusunu takipçileriyle paylaştı. Firmadan yapılan açıklama da Linux tabanını kullanan yeni bir işletim sistemi olan Steam OS resmi olarak duyuruldu.
TV'lerde oyun deneyimi sunmak adına tasarlandığı söylenilen Steam OS, Windows veya Mac için hazırlanan bütün oyunları stream yoluyla televizyonunuzda oynamanıza imkan sağlayacak.
Valve, Steam OS'yi destekleyen yüzlerce oyunun şuan da hazır olduğunu ve 2014 yılında 3000'in üzerindeki Steam içeriğinin de PC'nizden stream yoluyla Steam OS'de çalışabileceğini belirtti. Steam OS sayfasına buradan ulaşabiliriniz.
Ya o değil de Windows için hazırlanmış olan oyunları nasıl Linux tabanında oynatabilecekler? DirectX olm bu boru mu? :) Zaten böyle birşey olsaydı şimdiye kadar 10 tane sistem çıkardı Windows oyunlarını oynatabilen?
Hacılar Arma 2 için olan DayZ modu yani The Walking Dead hesabı zombileri öldürüp hayatta kalmaya çalıştığınız (survival) mod Arma 3 için Dead Nation adı altında çıkıyor. Aslında bir kaç mod var ama en güzeli Dead Nation derim ben. DayZ Standalone yani DayZ modunun kendi oyunu çıkana kadar bununla takılaciik. Mis gibi Arma 3 grafikleri ile de güzel oluyor haaa :)
Hmmm Google bir buna el atmadığın kalmıştı :)
Dünyanın en zenginleri listesinde yer alan Google'ın sahipleri, her yıl milyar dolarlar kattıkları servetlerini doya doya yiyebilmek için bir ömrün yeterli olmadığını fark etmiş olacaklar ki, ölümsüzlüğün sırrını keşfetmek için çalışmalara başladılar.
Bir diğer ilginç ve gülümseten yoruma göreyse dünyadaki 6 milyar insan, Google'ın reklamlarını göstermek için yakında yeterli olmayacak. Dolayısıyla, Google daha fazla insana reklam göstererek karını arttırmak için insanların ölmesini engelleyecek çözümlerin peşinde koşuyor.
Şaka bir yana, Google'ın duyurduğu yeni projesinin ismi Calico... Projenin asıl amacı, insanların yaşam süresini uzatmak. Elbette nihai amacıysa, bir gün tamamen ölümsüzlüğü mümkün kılmak.
Google'ın resmi açıklaması elbette bu kadar "bilimkurgu" ve fantastik öğeler içermiyor. Google yaşlılığı geciktirmek ve yaşlılık kaynaklı hastalıkların önüne geçerek insan hayatının kalitesini arttırmak amacıyla yapılacak çalışmaları Calico projesinde toplayacağını açıkladı. Google'ın CEO'su Larry Page, yaşlılık kaynaklı hastalıkların herkesi korkuttuğunu ve üzdüğünü, ancak artık gelişen biyoteknoloji ve tıp imkanları sayesinde, hayatı çok daha sağlıklı ve kaliteli yaşamanın mümkün olacağını vurguladı.
Walla ne bulurlarsa bulsunlar ama bizim ülkeye getirmesinler sakın zira hem yeterince kalabalığız hem de Tayyip'in ölümsüz olduğunu düşünemiyorum! :))
Hmmm değişik bir haber hacıt.
Microsoft'un, Nisan 2014'te Windows XP için desteğini sonlandıracağını açıklamasının ardından dünyada XPocalypse (XP Mahşer Günü) tehlikesi ortaya çıktı. Hatta bu gelişmenin, büyük kısmı Windows XP kullanan Çin şirketleri için milyarlarca dolarlık kayıplara neden olabileceği hesaplanırken, benzer tehlike sadece Çin için değil, dünyanın her yerindeki iş adamlarını ve kamu kurumlarını düşündürüyor.
Microsoft'un konu hakkındaki çözümü basit: "Yeni bir Windows satın alın veya yeni bir PC satın alın."
Ancak insanları yüzlerce / binlerce dolarlık böyle bir çözüme zorlamadan sağlıklı ve güvenli bir işletim sisteminde çalışmalarını sağlamak için çözümler de aranıyor. Zira, Windows XP'ye destek kesildiğinde artık ortaya çıkan açıklar Microsoft tarafından yamanmayacak ve hacker'lar bu bilgisayarlara kolayca sızabilecek. Büyük hacker gruplarının XP üzerinde yoğun olarak yeni açıklar aradıkları ancak buldukları açıkların ortaya çıkmaması için bunları Nisan 2014'e kadar kullanmama kararı aldıkları, Nisan 2014'ten sonra ise tamamen savunmasız kalacak Micorsoft XP kullanıcılarını rahatça sömürmeyi planladıkları düşünülüyor.
Bu tehlikeye karşı önlem almak içinse, Münih Belediyesi, şehir kütüphanesine 2.000 adet Ubuntu CD'si dağıttı. Belediye, Münih halkının, bilgisayarlarındaki XP işletim sistemini kaldırıp bu CD'leri kullanarak Ubuntu kurmalarını tavsiye etti. Ubuntu, son derece düşük donanım gereksinimiyle çalışıyor ve PC'ler için zengin olanaklar sunuyor.
Eğer dünyanın geri kalanı da buna benzer çözümleri destekleyecek olursa, Microsft'un insanları yeni Windows sistemleri satın almaya zorlamak için XP desteğini sonlandırma planı geri tepebilir ve bu gelişme, Microsoft'tan çok Linux'a yarayabilir.
Walla aslına bakarsan Windows XP yerine Linux kullanmak oldukça mantıklı bir seçenek olabilir. Zaten bu şirketler Windows'un Office programlarını kullanıyor sıklıkla ve bu programların Linux alternatifleri mevcut.