Bak bu ilginç olaymış hacı. Adobe önce kendi müşterilerinin kredi kartlarını korumaya baksın diyorum :)
Adobe kullanan bir grafiker arayan şirkete avukatlar tarafından yapılan baskın, sektördeki şirketleri de ayağa kaldırdı.
Korsan yazılımla mücadeleye yeni bir yöntem geldi. Dünyanın önde gelen teknoloji şirketlerinin avukatları, kaçak yazılımları kariyer ilanlarından tespit etmeye başladı. Kariyer ilanlarında ‘Adobe Photoshop, Illustrator, Indesign ve Flash’ veya ‘Microsoft Office programlarına hakim’ diye çalışan arayan şirketler, polis baskınlarıyla karşı karşıya kalıyor. Bazı şirketlerde söz konusu ticari amaçla kullanılan yazılımlarda lisans tespit edilirken, korsan yazılım kullanan şirketler ise binlerce liralık cezayla karşı karşıya kalıyor.
Türkiye’deki internet sektöründe olan bir şirket, grafik tasarımcı için bir internet sitesine kariyer ilanı veriyor. Söz konusu şirket, “Adobe Photoshop, Adobe Illustrator ve tercihen Flash kullanabilen” birini aradıklarını içeren bir maddeyi ilana ekliyor. Ancak bu maddeyle harekete geçen avukatlar, savcılığa başvurarak şirketin yeterli lisans kaydı bulunmadığını iddia ediyor. Savcılık ise delillerin yeterli olup olmadığı üzerinde durmadan mahkemeden arama kararı talep ediyor. Mahkeme de kariyer ilanını kanıt olarak değerlendirerek arama kararı veriyor. Şirkette söz konusu yazılımların lisansları olduğu için avukatlar eli boş döndü. Daha önce uygulanan arama kararlarında ise şüpheli yazılım şirketleri için ciddi ihbar gelmesi, teknik tespitler öne sürülerek arama kararı çıkarılırken, söz konusu kararda sadece kariyer ilanı öne sürülerek arama izni çıkarılıyor. Bu karar, gelecekteki korsan yazılımla mücadele için önemli olarak nitelendiriliyor. Bundan sonraki dönemde yazılım şirketlerinin avukatları, şirketlerin verdikleri kariyer ilanları aracılığıyla arama izni alabilmesi söz konusu olabilir. Adobe’nin yazılım haricinde Microsoft başta olmak üzere birçok şirketin yazılımları için çalışan arayanlar söz konusu karardan etkilenebilecek.
Konu hakkında konuşan Bilişim Avukatı Gökhan Ahi, arama kararının herhangi bir kişinin özel mülkiyetine, özel hayatına ve ticari sırlarına ulaşabilmek olduğunu ifade etti. Ahi, “Her olaya ve her delile arama kararı verilemez. Arama kararı talep edilebilmesi ve verilebilmesi için ciddi deliller ve makul şüphe bulunması gerekir. Ne yazık ki, yazılımla ilgili lisans aramaları otomatik bir sürece bağlanmış ve ciddi hak ihlallerine yol açmıştır” dedi.
Uygulamada arama kararlarının çok kolay bir şekilde alındığını söyleyen Ahi sözlerine şu şekilde devam etti: “Arama sırasında, değeri 500 TL’lik bir lisanssız yazılımın bulunmasında dahi, hukuk büroları şikayetini geri çekme karşılığında, 30 bin doların üstünde tazminat ve masraf talep edebiliyor.
Aslında, lisanssız yazılımı lisanslandırmak adına yapılan çabalar, yüksek bir rantın yaratılmasına sebep oluyor ve dolayısıyla mahkemelerden yoğun bir şekilde delilli veya delilsiz arama kararları çıkartılıyor. Amaç, yazılımları lisanslandırmak olmalı, ocak yıkmak değil.”
Adam doğru söylemiş yazının sonunda, amaç milleti soyup soğana çevirmek haline gelmiş durumda. Şirketin 10 tane lisansı olacak ama 11 makine olacak bu yüzden 30 bin dolar (dolar bir de) tazminat ödeyecek yok yeaaaaa!
Yorum Yok